Kusursuz olarak göz açtığı dünyada, ergenliğe kadar tüm kusurları - hata yapma, kadir kıymet bilmeme, gönül kırma gibi - anne ve babasından, çevresinden ve toplumdan öğrenir. Bu kusurlarla kendi ayırt etme yetisini kazanarak yetişkinliğe adım attığında, hayatın sınavlarıyla karşılaşır. Bu durum, olgunlaşıp kendini bilene kadar devam eder. Arzulanan son ise, gözlerini açtığı gibi kusursuza yakın bir şekilde gözlerini kapatmaktır. 

Fakat ne çok şikayet ediyoruz, değil mi? Dertsiz bir insan olabilir mi? Herkesin kendine göre bir derdi var ve sadece kendi derdinden haberdar. Sanki kimse, bir diğerinin derdini ya da çektiği acıyı anlamıyor, empati yapma yetisini kaybetmiş gibiyiz. Sadece kendi derdiyle meşgul olan biri, sosyal ve sorumlu bir insan olabilir mi? Yoksa idealize edilen, "kendine Müslüman" olmak mıdır?