Sosyal Medya’da “GÜRAN” soyismini o kadar çok görüyoruz ki; aile bireylerinin tamamına ağır hakaretler, korkunç iftiralar, kan donduran ithamlar ve yalan-yanlış edinilmiş bilgilerle öyle tehditler var ki, Güran soyismini taşıyan biriyle empati kurunca, insan tıkanıp kalıyor.
Güran Ailesi, Molla Gürani soyundan gelen geniş, köklü ve kendi bölgelerinde tanınmış bir ailedir. Tanınmış oldukları sevildikleri anlamına da gelmeyecektir tabi. Dostları kadar düşmanları da rakipleri de olan bir aile. Ayrıca birçok geniş ailelerde olduğu gibi aile içi çekişmelerin - kıskançlıkların yoğun olduğu bir aile…
Şimdi eline sözde koz geçmiş herkes ve olayın neticelendirilmesini beklemeyen herkes bu ailenin tüm bireylerine ölüm tehditleri, beddualar, küfürler savuruyor…
Nuh Aleyhi’s Selam’ın oğlu ve karısı; Lut Aleyhi’s Selam’ın eşi; İbrahim Aleyhi’s Selam’ın babası… ve daha nice nice resullerin ve nebilerin amcaları, anneleri, kardeşleri, yeğenleri, yakın ve uzak akrabaları kafir olsa da, onlar Allah’ın Habercileri ve Elçileriydi. Ailelerden birinin ya da birilerinin kafir, münafık, müşrik olması o yüce zatları bağlamadı.
İddialar ve ithamlar doğru çıksa bile, aileyi hedef almak - hedef tahtasına koymak doğru değil.
Başta TCK 20 olmak üzere, kanunlarda “SUÇUN VE CEZANIN ŞAHSİLİĞİ” temel ilkedir. Birinin suçunun cezasını, aile bireylerine fatura etmek; yasal, vicdani, imani, insani olarak doğru değildir.
Narin için günlerce hasta düşecek kadar üzülen naçizane şahsım, bu konunun aydınlanması için ucu kime dokunursa dokunsun mücadele edecektir. Bu başka bir şey…
Ailenin ne HİZBULLAHÇILIĞI kaldı, ailenin ne PKK’LILIĞI kaldı, ailenin ne TEFECİLİĞİ kaldı, ailenin ne KATİLLİĞİ kaldı, ailenin ne SAPIKLIĞI kaldı…
Bu ailede merhum Narin gibi halen onlarca kız çocuğunun olduğunu unutuyorlar… Onların psikolojisini düşünmüyorlar! Sosyal medyada yer alan şeyleri okuyan Güran Ailesinin çocukları, torunları, kızları, bireyleri nasıl bir travma yaşıyor biliyor musunuz?!
Düşünsenize her dakika ablanıza, yengenize, gelinize, kızınıza, annenize, yeğeninize çok ağır ithamlar var…
Düşünsenize her dakika soyisminizdeki herkes namus ve haysiyet kelimelerini olumsuz içeren sözlerin muhattabı…
Ailece ne yapsınlar?!
Topyekün soyisimlerini mi değiştirsinler ya da sülalece bu ülkeden mi göçsünler?!
Allah aşkına yapmayın!
Aile bireylerinden birinin ya da birilerinin suçu ispat edilse dahi, ailenin tümüne bunları yakıştırmak, adaletsizliktir. Suçlu değil amcası isterseniz öz babası ya da öz annesi dahi çıksa, aile bu caniyi - o zanlıyı asla korumayacaktır. Başta büyük amcaları Ali Rıza Güran olmak üzere, ailede bu zalimliği, bu adiliği, bu caniliği kabul etmeyecek onlarca yetişkin erkeğin ve kadının olduğunu biliyorum, bir kısmını da yakından tanıyorum.
Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu’nun örfî ve yasal çerçevede konuştuklarını bile çarpıtmaktan geri durmayan bu aynı güruh, Jandarma’ya da acımasızca yüklendi ve yüklenmeye devam ediyor…
“Jandarma aileyi koruyormuş da” …
“Aramalarda devlete ait kayıp silahlar bulunmuş da, bu ağır makineli silahları örtbas ediyormuş da” …
“İl Alay Komutanının eşi dosyanın mahkeme hakimi olmuş da” …
“Jandarma o cesedi nasıl fark etmemiş de” …
Allah aşkına, el insaf!
Jandarma, doğal afetleri saymazsak, bugüne kadar görülmüş hatta son yüzyılın en büyük arama - kurtarma çalışmasını yürüttü. Tümgeneral Selçuk Yıldırım’dan tutun da vatani görevini jandarma olarak yapan erine kadar tüm teşkilat; günlerce 55 kilometre karelik bir alanda ve bağlantılı yüzlerce noktada yemeğinden içmesinden ödün verdi, tatilini yapamadı, yasal iznini kullanamadı, hasta olsalar dahi sahadan ayrılmadı, kendi kızlarını - kızkardeşlerini ararmış gibi didindiler, durdular…
Tümgeneral Yıldırım da Diyarbakır Valisi de İçişleri Bakanı da Cumhurbaşkanımız da olayın hassas olduğunu biliyor ve bu vahim olayın aydınlanması için tavizsiz bir şekilde herkes işini yapıyor.
Ne Diyarbakır Valisi ne de Jandarma İl Alay Komutanı aileyi korumuyor. Aksine, ailede konuyla ilgili olabilecek herkesi yasalar çerçevesinde abluka altına almış. Hatta aile bireylerinden bazıları “Jandarma bize nefes aldırmıyor,” diyerek sitem bile ediyorken, Jandarma’ya iftira atmayı marifet sananlar var.
Özetle…
Narin için kesin ve hızlı gelecek bir adalet, milyonlarca çocuk için garanti ve sigorta olacaktır. Narin’in katledilmesinde rol alan her kim/kimler varsa, Rabbim onları kahrı perişan etsin. Hem devlet hem de ilahi adalet; sebep olanların, olayda parmağı olanların, olayı örtbas etmek isteyenlerin cezasını en sert şekilde verecektir.
Güzel uyu Narin’im…
Sen en güvenilir ve en rahat yerdesin şimdi…
Selam, Umut, Sevgi ve Dua İle…
KMA..
