Hayatın gerçeklerinden uzak durursak, empatiden yoksun kalırsak ve geniş perspektiften bakmayıp akılcılığından uzak kalırsak, hepimiz hayal kırıklığına uğrarız…

Suriyelilerin öyle “Ha” diye geri dönmeleri her anlamda mümkün değil. 

Şu an sanayicilerin ve orta ölçekli üreticiler açısından Suriyelilerin “ucuz ve pratik işçilikleri” kendi lehlerine tam bir fırsat. 

Ülkemizde öğrenci ve irili - ufaklı yatırımcı olan Suriyeliler var. Bakkal, kuyumcu, marangoz gibi işletmelerden tutun da, dilencilik karteline kadar Suriyelilerin burada “gelecek planları” var. 

Başta HTŞ’nin muhaliflere karşı sergilediği kötü tutumdan tutun da Suriye’deki İsrail işgali, Kürtlerin durumu ve yaklaşık 300 silahlı örgütün refleksleri… Bu durum, her Suriyeliyi endişelendirecektir. 

Ülkemizden Suriyeleri göndermenin yolu; Suriye’deki istikrarın sağlanmasından ve ülkemizdeki “göç mühendisliğinin” DEVLETİMİZ LEHİNE inşa edilmesinden geçer. 

Putin’le, Kürtlerle, İsrail’le, HTŞ’yle ve Trump’la her görüşmemiz hassasiyetle ve titizlikle olmalıdır. Başta Kürtleri Amerika’nın kıskacına itmek yerine, Suriye’deki muhaliflerin tamamını kendi çıkarlarımıza göre endekslemeliyiz. 

BANLİYÖ kelimesi çok faşizanca gelebilir ama Suriye’de kontrolümüzde olan mevcut yerlerde, güvenli ve parasının Suriyelilerin ödeyeceği şekilde Suriyeliler için banliyöler inşa edilmelidir. Bu banliyölerde ülkemizdeki üreticilerin atölyeleri ve fabrikaları olabilir. Böylece pratik üretim ve ucuz işçilik devam eder…

Suriyelilerin ülkemizdeki demografik yapıyı bozmasına da kibarca engel olacağız…

Banliyölerde Türkçe, Kürtçe ve Arapça eğitim veren okullar ve üniversiteler de kurulabilir. Buradaki her kurum ve kuruluş, dolaylı olarak (KKTC modeli gibi) devletimize bağlı olacaktır. 

Devletimizin çıkarları ve milletimizin menfaati; akılcı olmaktan, merhamet dolu bir faydacılıktan ve daimi barıştan geçecektir. 

Selam, Umut, Sevgi ve Dua İle…

KMA..