Aile ortamında her anne ve baba çocuklarına gerçek dirilişin kodlarını öğretmelidir. Okullarda her bir öğretmen gerçek dirilişin insanlığın ölmemesi olduğunu anlatmalıdır. Gazze’de tarihin en büyük ve en vahşi soykırımı yaşanıyor.
Tarihte yaşanan diğer soykırımlar gözlerden saklanıp yalnızca tozlu raflarda yerini alırken bu sefer soykırım canlı yayınlarda renkli olarak gösterime giriyor. Dünya şimdiye kadar böyle alçak ve acımasız bir katliam görmedi. Öldürülen ve parçalanan çocukların sayısı beş bini aştı. Katledilen kadınların ve annelerin, yaşlıların ve hastaların sayısı on bini geçti. Yaralıların sayısı otuz binden çok fazla. Kaybolan ve henüz bulunamayan binlerce insan enkaz altında yatıyor. Çünkü onları kurtaracak ne bir ateşkes ne de bir teknik cihaz mevcut. Dünya’nın hâkim güçleri sosyal medyalarında yaşanan katliamın izlenmemesi için karartma uyguluyor. Türkiye tarafından yapılan iletişim ve gerçekle yalanı ayırma operasyonu dünyadaki bu kirli oyunu bir nebze de olsa bozuyor. Gazze’de yaşan bu vahşi katliamlar tarih kitaplarında yazdığı zaman insanlar şunu soracak; acaba o asrın şahitleri bu soykırıma karşı nasıl bir tavır aldı? Tarih önünde hesap verebilmek ve aynaya bakınca utanmamak için her vicdanlı insan soykırıma hayır demekle mükelleftir. Vicdanı bozulmamış insanlar soykırıma bütün Dünya’da hayır diyor ve sokaklara dökülüyor. Çevrecilerden hayvan hakları savunucuları ve insan haklarını savunan gönüllüler sokaklara iniyor. Dünya genelinde sanatçılar, siyasetçiler açıklama yaparak soykırımı protesto ediyor. Fakat Türkiye’de durum farklı. Türkiye’de Gazze katliamlarını protesto eden meşhur siyasetçilerin ağzını bıçak açmıyor. Meşhur sanatçılardan bir tık bile çıkmıyor. Gezi parkında birkaç ağaç kesildi diye sokağa inenler çocuklar katledilirken sessiz kalıyor. Kadın haklarını savunanlar soykırım karşısında sessizliğe bürünmüş vaziyette bekliyorlar. LGBT haklarını savunanlar Gazze’de soykırım yaşanırken kılını bile kıpırdatmıyor. Tabipler odası üzerine vazife olmayan her konuda açıklama yaparken soykırıma karşı gözlerini kapatmış durumda! Türkiye’de ve Dünya’da tarih onurlu duruş gösteren ve göstermeyen insanları yazacak. İkiyüzlü siyaset yapıp soykırımı görmezden gelenleri tarih affetmeyecek. 20 Kasım 2023 Dünya Çocuk Hakları Gününde İstanbul sokaklarını donatan afişlerde Gazze’de katledilen beş bin çocuktan hiç bahsetmeyen siyasiler bunun bedelini yerel yönetim seçimlerinde misliyle ödeyecek. Soykırımı görmezden gelenleri bu millet görüyor ve zamanı gelince hesabını da görecek. Gazze’de yaşanan soykırım bir yok oluşun değil bir dirilişin başlangıcıdır. Eğer dünya fani olsaydı ve insanlar öldükten sonra yokluğa gitseydi işte o zaman belki bir yok oluştan bahsedilebilirdi. İnsanların bedenlerini yok edebilirsiniz fakat ruhlarını asla. Gazze’de yaşanan soykırım karşısında imanlarından aldıkları metanet ile ayakta güçlükle durabilen bu mütevekkil ve imanlı insanlar insanlığa inancın gücünü ve zaferini gösteriyor. Binaları yıkabilirsiniz, şehirleri yok edebilirsiniz, insanların bedenlerini yakabilirsiniz. Fakat ruhları asla yok edemezsiniz. İmanlı gönüller ebedi yaşama pasaportunu şehadetle alarak ahirete uçarken onları seyreden insanlara ölümsüzlük dersi veriyor. Bu ders vicdanı ölmemiş insanları uyandırıyor. Dünya’da insanlık hisleri ve vicdanlar uyanıyor. Materyalizmin ve modernizmin boğduğu ve uyuşturduğu bu asırda vicdanlar uyanıyor ve Dünya’da yeni bir diriliş başlıyor. Bu diriliş insani değerlerin ve vicdanların dirilişidir. Türkiye’de bu dirilişin engelleri ise başta ırkçılık olmak üzere kendi kültürüne ve medeniyetine yabancı olmayı netice veren ideolojik körlüktür. İdeolojik körlüğün sebebi ise hakikati görmeyi engelleyen perdelerdir. Bu perdeler kalktığı zaman insanlık daha hızlı uyanacak ve gerçek diriliş başlayacaktır. Dünya genelinde Gazze’de yaşanan katliamlara karşı kalbindeki iman ile karşı koyan insanların gösterdiği metanetin kaynağını merak eden insanlar Kur’an okumaya başlıyor. Dünya’da İslam dinini seçenlerin sayısı artıyor. Gazze bir yok oluşun değil bir dirilişin şifrelerini barındırıyor.
İslamiyet insaniyet demektir. İnsaniyet selamet anlamına gelen İslamiyet ile dirilecektir. Gazze’de şehit edilen masum insanlar ve İsrail’in terör eylemlerine direnen imanlı gönüller ruhlara kelepçe vurulamayacağının ve imanlı ruhların yok edilemeyeceğinin en büyük delilidir.
Gazze ruhu bir diriliş ruhudur. Bu diriliş ruhunun kaynağı Çanakkale zaferini kazandıran ruhun kaynağı ile aynıdır. Bu ruh gücünü insanlığın ihtiyaç duyduğu huzurun kaynağından almaktadır. Bütün aileler çocuklarına bu özgürlük ruhunun kaynağını öğretmelidir. Çünkü gerçek huzur ve mutluluk hakiki insaniyette gizlidir.
Dr. Nadir Çomak
Aile Danışmanı