Osmanlı Devleti’nin parçalanması, yüz yıl önce İslam coğrafyasını paramparça etti.
Fütürist Siyonist akıl, İngiltere başta olmak üzere Avrupa ve Amerika’yı ifsat ederek parçaladığı İslam coğrafyasına “Ortadoğu” adını verdi. Neyin ortası ve doğusu olduğu saçmalığına bakılmadan cetvelle sınırlar çizildi. Mekke, Medine, Şam, Filistin ve Afrika Müslüman coğrafyası, İslam ve Osmanlı düşmanı hainlere teslim edilerek karton devletler kuruldu. Yeni devletlerin ortak özelliği Osmanlı ve İslam düşmanı olmalarıydı.
Bugün İsrail’in Gazze ile ateşkes masasına oturmasının temel sebebi, yüz yıllık Siyonist planların bozulmasıdır. Gazze’de yaralı ve şehitlerin sayısının en iyimser tahminle 300.000 kişiden fazla olduğu ifade edilmektedir. Yere düşen her bir şehidin kanı, Siyonist planlarını yerle bir etti. Toprağa düşen şehitler, birer sümbül gibi dirilişin müjdesi oldu.
Ümitlerin tükendiği anda gelen Suriye fütuhatı, bütün oyunları bozdu. Gazze’yi alıp Arz-ı Mev’ud hedefleri için Türkiye’yi istila etmeyi garanti gören Siyonist zihniyetin bütün planları altüst oldu. Kimsenin hayal edemediği ve yıkılacağına ihtimal vermediği Esad rejimi çöktü. Siyonist İsrail başta olmak üzere, ABD, Rusya ve İran kaybetti. Bu şok dalgası, Gazze’nin işgal edilmesini bile anlamsız hale getirdi. Çünkü Şam’ın fethinin Kudüs’ün fethinin anahtarı olduğunu bilen Müslümanlar, iman ve cesaretlerini tazelerken bu sırrı anlayan Siyonist zihniyet panikledi.
Türkiye’nin güney sınırında kurulduğu iddia edilen Siyonist destekli dinsiz YPG devleti, bizzat Suriye’nin hedefi haline geldi. Gerçekleştiği söylenen terör devleti rüyası çöktü.
Bu şok dalgası öyle büyük bir etki yaptı ki, on bir günde gerçekleşen kansız ve intikam gütmeyen halk darbesi, İslam’ın barış yüzünü bütün dünyaya yeniden gösterdi. Bir yanda canlı ve cansız her şeyin katledildiği Gazze’de yaşanan Siyonist soykırım, diğer yanda kansız ve şanlı bir İslam devrimi gerçekleşirken Allah’ın planını unutan seküler zihinler, bu fütuhatın nasıl gerçekleştiğine anlam veremedi. Elbette bu başarının arkasında yatan, Türk milletinin 2000 yıllık devlet aklı ve fetih stratejileridir. Bu stratejiler, gerekli olan adetullah şartlarını oluştururken, imanlı gönüller zaferin Allah’tan gelen bir müjde olduğunun farkındaydı.
Gazze’de ateşkesten başka çaresi kalmayan Siyonist zihniyet, bütün batıl stratejilerinin ve planlarının yerle yeksan olduğunu ve Gazze’yi ele geçirmenin bir anlamı kalmadığını gördü. Çünkü Suriye’nin fethinden sonra Kudüs’ün fethinin iki günlük bir iş olduğunu bütün dünya gördü. En önemlisi ise Müslümanlar iman ile dirildi ve yeniden cihat arzusuna kavuştu.
Allah nurunu tamamlayacaktır; bu, kafirler istemese de gerçekleşecektir. Bugün Siyonist İsrail ve onu destekleyen ABD’nin ateşkes yapmaktan başka çaresi kalmamıştır.
Bu zaferin mimarları, sahabe imanının yaşayan temsilcileri olan Gazze mücahitleridir. Gazze’de iman teknolojiye meydan okudu. Gazze’de cami etrafında şekillenen merhamet medeniyeti, bütün Müslümanlara ve dünyaya iman ve insanlık dersi verdi.
Bugün ya da yarın, Siyonist zihniyet savaştan vazgeçerek kendini kurtarmanın derdine düşecektir. Katliamlarla ve düşmanlıklarla bu coğrafyada var olmanın mümkün olmadığını bütün İslam düşmanları görmüştür.
Yeni bir çağ başlamıştır: Türkiye Yüzyılı. Türk ve Müslüman cumhuriyetler birliğinin kurulacağı İslam Birliği Yüzyılı gelmektedir. Şanlı Türk milleti yeniden şahlanıyor. İmanı ile tarihe nam salan şanlı Müslümanlar geliyor.
Gazze bir diriliş destanıdır.
Gazze’de katliam bitmek zorundadır, çünkü Siyonist zihniyet, yaptığı katliamlar sonucunda tüm dünyada Siyonizm’in bittiğini ve nefret ektiğini görmüştür.
Müjdeler olsun! Gazze direnişi ile kalbinde iman dirilişini yapan mücahitlere.
Müjdeler olsun, davası İslam olan ve yalnızca iman ve cihat için yaşamaya ant içen yeni nesil mücahitlere.
Gazze, dünyayı ve Türkiye’yi dirilten ümit muştusudur.
Gazze, bir diriliş destanıdır.
Gazze, dünyayı kökten değiştiren bir inkılap komutudur.
Gazze, imansızlık karanlığının iman güneşi ile boğulduğu ufuktur.
Gazze, bir davanın adıdır.
Gazze, iman ve tevhidin dalgalanan sancağıdır.
Gazze, iyilik ve merhametin gülen yüzüdür.
Gazze, cesaret, kahramanlık ve şehadet nişanıdır.
Ne mutlu Gazze ile yeniden dirilen imanlı gönüllere.
Dr. Nadir ÇOMAK
