Evlatlarım sizi önce kendi iradenize sonra Allah’a emanet ediyorum. Çünkü iradesini kullanamayan kişi Allah’tan yardım istemeyi de beceremez. Öncelikle doğru tercihler yapacak berrak bir iradeye sahip olun. Önce tarlanızı ekin sonra Allah’a tevekkül edin. Sevgili evlatlarım hayatta en kıymetli hazineniz onurunuz, haysiyetiniz ve namusunuzdur. Sözün de işin de konuşmanın da susmanın da ticaretin de bir namusu olduğunu unutmayın ve namuslu yaşayın. Evlatlarım, hür yaşamak en büyük onurdur. Hür yaşamak ise bir ağacın yapraklarının ağacın dallarında canlılığını koruduğu gibi alemlerin rabbi olan Allah’a ram olunduğu zaman gerçek hürriyete ulaşabileceğinizin bilincinde olmaktır. Hakiki hürriyet Allah’a esir ve ram olmaktır. Ekmeksiz yaşayın fakat zillet altında ve hürriyetsiz bir şekilde asla yaşamayın. Onur ve haysiyetinizi korumak için izzetli bir fakirliği şerefsiz ve haysiyetsiz bir zenginliğe her zaman tercih edin. Şeref ve haysiyet sizin en büyük sermayenizdir. Paranızı kaybedebilirsiniz fakat onur ve haysiyetinizi asla kaybetmeyin. Az olan helal lokmayı bol olan haram lokmaya tercih edin. İyilik yapın, yardım edin, mazluma ve mağdura el uzatın. Alan el değil veren el olmaya çalışın. Gayretiniz ve himmetiniz yüce olsun. Nefsinize ve egonuza esir olup fasit bir dairede süfli zevk ve lezzetler peşinde koşmayın. İnsanlara yardım elini uzatın. İnsanlardan muhtaç ve mağdur olanlara ulaşın ve yüzlerini güldürün. Dünya eğer baki olsaydı ve insanlar hiç ölmeyip bu dünyada ebedi yaşayacak olsaydı bu dünyada zevk ve safa sürebilirdiniz. Fakat madem bu dünya fani ve ölüm ani o halde ölüm gerçeğini hiç aklınızdan çıkarmayın. Ölümlerin en güzelini arzulayın. Ölümün sizi utanç ve rezillik halinde yakalamasından korkun. Aziz olarak yaşayın ve ölümlerin en güzeli olan şehadeti arzulayarak hayatınızı aziz edin. Doğruluktan ve dürüstlükten bir lahza ayrılmayın. Servetinizi kaybetseniz de doğruluktan ayrılmayın. Yola çıkın fakat yoldan çıkmayın.

Yolda kalın, doğru ve dürüst yoldaşlar arayın. Yolda olun ve doğru yolun yolcusu olarak kalın. Karınca misali Kabe’ye varamasanız da onun yolunda yürüyen olun. Gereksiz ve lüzumsuz iş ve fiillerden uzak durun. Ömrünüzü bereketli kılmak için hayatınızın önünde eserler bırakarak baraj kurun. Barajda suların biriktiği gibi hayatınızda deryalara benzeyen eserler bırakın. Önce kendinizi ayağa kaldırın. Sonra ailenize hayırlı evlat olun. Arkasından milletinize yararlı olun. Köklerinizi ve medeniyet kaynaklarınızı iyi öğrenin. Milletine hayrı olmayan insanın insanlığa da bir hayrının olamayacağını unutmayın. Bütün ideolojilerin insan kaynaklı fikirler olduğunu asla unutmayın. İlahi nizam ile kavga eden ideolojilerin biçtiği deli gömleklerini beyninize ve ruhunuza geçirip mankurt olmayın. Bedeniniz tutsak olsa da asla vicdanınızı kiraya vermeyin. Ellerinize kelepçe vurulsa da ruhunuza kimsenin kelepçe vuramayacağını unutmayın. Önyargılardan uzak durun. Araştırın, danışın, kıyaslayın ve hakikate ulaşın. Kimsenin hatırı için hakikati hiçbir menfaat karşılığı satmayın. Hakikatin peşinden koşun ve hakikate âşık olarak yaşayın. Hakikat güneşi yolunuzu aydınlatsın ve hakikatin aydınlığından ayrılmayın. Hiçbir şahıs, grup ve zümrenin hatırı için hakikati terk etmeyin. Araştırın sorgulayın ve hakkın hatırının yüceliğini aklınızdan çıkarmayın. Hayatta tahmin edemeyeceğiniz zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Bu zorlukları aşmak için en büyük dayanak noktanızın kalbinizdeki güçlü inancınız olduğunu bilin. Kalbinizdeki güçlü inancın kaynağı olan imanınızın bütün zorlukları aşmak için ve bütün güçlükleri yenmek için itici bir güç olduğunu fark edin. İnsanların menfaatleri için, ideolojileri için, önyargıları için insanlık değerlerini ayaklar altına almalarına ve haksızlık karşısında susmalarına kanmayın. Haksızlık karşısında susmayın. İnsanlık değerleri katledilirken ve tarihte ancak bir kez yaşanabilecek soykırımlar ve katliamlar yaşanırken soykırıma karşı sessiz kalmayın. Onurunuzu ve haysiyetinizi kaybetmeyin. Aynaya her zaman gururla bakın. Tarihte gelecek nesiller “yaşadıkları devirde tarihin en büyük soykırımı yaşanırken sessiz kalan insanlar varmış” dediklerinde gerçek tarih kitaplarında yazılacak olan “sesini yükselten onurlu insanlar da varmış” dedikleri onurlu insanlardan olun. Kafanızı yastığa koyduğunuzda zulüm ve haksızlık karşısında rahatı ve keyfi için sessiz kalan korkak ve onursuz insanlardan olmayın. Evrenin dilini iyi okuyun. Hayvanların bile karnı doyduğunda avını bıraktığına bakın ve ibret alın.

En vahşi hayvanlardan daha vahşi sapkın toplumların masum insanlara yaptığı soykırım karşısında sessiz kalmayın. Ekmeksiz yaşayın, susuz yaşayın fakat onursuz yaşamayın. Tarih onursuz insanları yazdığı gibi bir fikir uğruna hayatı hakir gören Sokrat gibi kahramanları da yazar. Zalimlerin değil mazlumların tarafında yer alın. Zalimin zulmünün ebedi olmayacağını unutmayın. Mülkün sahibinin evrene koyduğu kurallara göre yapılan her zulmün ve haksızlığın insanların kalbindeki vicdan ve insaf zembereğini harekete geçireceğini ve fırtınalardan sonra güzel günlerin geleceğini unutmayın. Her karanlık gecenin nurlu bir sabahı olduğundan ilham alarak yaşadığınız zifiri karanlıklar ümidinizi kırmasın. Böyle karanlıklarda ümidinizi asla kaybetmeyin. Dünya’da aziz olarak yaşayın ve Dünya’yı aziz olarak terk edin. Dünya’da aziz görünüp zelil olanlar ve zelil görünüp aziz olarak göç edenler olabileceğinden hareketle baki aleme aziz olarak göç etmeye çabalayın. Evlatlarım belki bunlar son sözlerim olacak. Dünya öyle bir meta değil ki uğrana onursuz yaşamaya değsin! Dünya’da bir ideal ve gaye uğruna yaşayanlar asla yorulmaz ve enerjileri hiç bitmez. Sizin de ulvi yaşama gayeleriniz olsun. Dünya’daki hiçbir kişisel gelişim kursu bir Müslümanın kalbindeki hakiki imanın verdiği enerjiyi veremez. Hakiki imanlı bir insanı dünya bomba olup patlasa korkutamaz.

Bombalar evleri barajları yıkabilir fakat kalplerdeki imanları yok edemez. Her bir bomba hakiki imanlı bir insanın ancak imanını artırır. Bu güçlü imanı gören insanlar o imana ve inanca hayran olur ve bu sarsılmaz imanın kaynağına yönelir ve Dünya’da bir diriliş başlar. Evlatlarım sizler inançsızlığın öldürücü zehrine kanıp zalimlerden olmayın. Sizler imanın gücü ile önce kendi kalbinizde iman devrimini yaparak kendi dirilişinizi gerçekleştirin. Evlatlarım ben artık çok yaşlandım. Belki bu sözler son sözlerim olacak. Her şeyden önce hayırlı birer evlat olun. Hayır hasenat defterimizi kapatmayın. Vatana, millete, ümmete ve insanlığa yararlı işler yapan insanlardan olun. Ayrıca bu hasletleri taşıyan insanlarla birlikte hareket ediniz ki yalnız kalıp mahvolmayasınız. Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve alemlerin efendisini kendinize rehber edinin. Sizden önce yaşayan şanlı insanların bıraktığı izzet ve şeref bayrağını sizden sonra gelenlere devredin. Bu vasiyetimi de evlatlarınıza anlatın Allah yar ve yardımcınız, hızır yoldaşınız olsun. Kalın sağlıcakla. Babanız….

Dr. Nadir Çomak

Aile Danışmanı