Yeni bir güne, yeni bir yazıyla merhaba! Yazdığımız her şey hakikat olsun diyelim ve söze başlayalım.

Birleşmiş Milletler’in COP29 İklim Zirvesi, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başladı. Zirvenin birincil hedefi, gelişmekte olan ülkelere yıllık 1 trilyon dolar iklim finansmanı sağlanmasıydı. Ancak, ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping zirveye katılmadı.

Dünya, sel, kuraklık ve toprak kayması gibi felaketlerle dolu bir yılın ardından finans ve ticaret konularında zorlu görüşmelere hazırlanırken, Bakü’deki delegeler bu kritik toplantıda bir araya geldi. Zirvenin en önemli gündem maddesi, gelişmekte olan ülkeler için daha önce belirlenen yıllık 100 milyar dolarlık finansman hedefinin yerine 1 trilyon dolarlık yeni bir hedef belirlemekti. Ancak bu hedef, Gazze ve Ukrayna’daki savaşların yanı sıra Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan tekrar çıkma niyeti gibi siyasi engellerle gölgelenmiş durumda.

Birleşmiş Milletler İklim Şefi Simon Stiell, Bakü Stadyumu’nda yaptığı konuşmada finansman hedefinin önemine dikkat çekti:

“İklim finansmanının bir hayır işi olduğu fikrini bir kenara bırakalım. İddialı yeni bir iklim finansmanı hedefi, en büyük ve en zengin ülkeler de dahil olmak üzere her ülkenin kendi çıkarına tamamen uygun.”

Azerbaycan’da İklim Zirvesi: Petrol Çıkarlarının Gölgesinde Bir Umut

Zirvenin Bakü’de, yani dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticilerinden birinde düzenlenmesi, bazı çevreler tarafından eleştirildi. Azerbaycan, enerji üretiminde fosil yakıtlara olan bağımlılığıyla biliniyor ve bu durum, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik somut adımlar atıp atamayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bir yandan gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı sağlama çağrısı yapılırken, diğer yandan petrol ve gaz gelirlerinin çevreye verdiği zararlar göz ardı ediliyor. Bu çelişki, zirvenin gerçek amacına dair tartışmalara yol açtı.

Eksik Olan İsimler ve Zirveye Dair Sorular

ABD Başkanı Joe Biden, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen zirveye katılmadı. COP29 zirvesine başkanlık eden Muhtar Babayev ise dünyanın “felakete sürüklendiğini” ve zirvenin iklim hedefleri açısından bir “karar anı” olduğunu vurguladı: “Azerbaycan köprüyü inşa edebilir, fakat hepinizin o köprüden acilen geçmesi gerekiyor.”

Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’dan oluşan BASIC grubu adına konuşan Çin, 2026’da yürürlüğe girecek Avrupa Birliği’nin karbon sınır vergileri gibi “kısıtlayıcı ticari önlemlerin” COP29’da ele alınmasını talep etti. Ancak zirvenin fosil yakıtlar üzerinden ekonomik çıkarlarını sürdüren bir ülkede düzenlenmesi, küresel iklim mücadelesinin samimiyeti konusunda ciddi sorular uyandırdı.

COP29 zirvesinde iklim finansmanı dışında neler konuşuldu ve hangi anlaşmalara varıldı? Bu zirvenin sonuçlarının gelecekte dünyayı nasıl şekillendireceğini hep birlikte göreceğiz.

Bir Film: Bab’Aziz

Ekonomist
Sinem ÖZKAN