19 seçimden sonra ilk defa “İKİNCİ PARTİ” olan AK Parti’nin özeleştiri vermesi yetmez, AK Parti’de devrimsel değişimlerin olması elzemdir.
Faizlerin düşürülmesini sağlamak, ev kiralarının kontrol altına alınmasına sert çözümler getirmek, gıda ürünlerinin tekelleşmesini engellemek, deprem konutlarını ve TOKİ evlerini hızlıca teslim etmek, KYK Yurtlarının niteliğini ve niceliğini artırmak gibi başlıklar öncelikli hatta tek uğraşı olmalıdır…
Başta İstanbul olmak üzere, Güneydoğu ve Doğu Anadolu il ve ilçelerinde tarikatlar ve cemaatler AK Parti’yi açıkça destekleMEmiştir. Ki, sonuçlardan da anlayacağımız üzere daha seküler (laik) bir siyaset anlayışı da halk tarafından benimsenmiştir. İronik bir durum… AK Parti’nin tarikatlar ve cemaatler konusundaki düşüncelerinin değişmesi, AK Parti lehinedir. Parti içinde ya da Parti adına konuşanlar arasında “Atatürk Karşıtı” söylemlerin son bulması da, ulusal değerlerin korunması bakımından çok mühimdir.
AK Parti 2003-2011 dönemindeki o ruha geri dönmelidir. Daha Kapsayıcı Demokrasi, Her Şeye ve Herkese Rağmen Adalet, İstikrarlı Kalkınma, Çoğulculuk Anlayışı, Farklı Renkler ve Motifler…
Ve yine Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yapılan mitinglerde MHP il ve ilçe başkanlarının “Bozkurt İşareti” yapmaları, sandıklardan anlaşıldığı üzere, seçmende olumsuz bir etki bıraktığının göstergesidir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da MHP; Ege ve Marmara’da HÜDAPAR ittifaklarının getirdiği “zararların” ivedilikle telafi edilmesi gerekir.
Başta Sn. Efkan Ala, Sn. Ali İhsan Yavuz, Sn. Erkan Kandemir, Sn. Yusuf Ziya Yılmaz, Sn. Mustafa Şen olmak üzere; il ve ilçe başkanlarının yönetimleriyle birlikte acilen istifa etmeleri, siyaset etiği bakımından ve AK Parti’nin prestijini korumak bakımından şık ve gerekli bir harekettir.
Halk dilinde “troll” diye adlandırılan AK Parti’nin lehine (!) sosyal medyada paylaşım yapanların tamamı, AK Parti’nin kendi seçmenini bile rahatsız etmiştir... Bu arkadaşların paylaşım yapmaları kesinlikle yasaklanmalıdır.
AK Parti’de raportör olarak çalışanların, koordinatör olarak görev alanların ve basın danışmanları adı altında reklam ve tanıtım cukkası yapanların tamamı tasviye edilmelidir. Böylesine ekonomik bir krizde, korkunç bir seçim bütçesinin faturasının bu arkadaşlardan tahsil edilmesi, Türk Siyaset Tarihinde muhteşem bir örnek teşkil edeceği gibi gariban kesimin de yüreğine su serpecektir.
Mesela şu an aklıma gelen isimlerden; Sn. Metin Külünk, Sn. Hulki Cevizoğlu, Sn. Mehmet Galip Ensarioğlu, Sn. Süleyman Soylu, Sn. Ali Karakaş, Sn. Mehmet Metiner ve Sn. Mahir Ünal gibi isimler (bu isimlerden bir kısmı, elbetteki herkes tarafından onaylamayacak)AK Parti içinde daha aktif daha büyük görevlerde yer almalıdır ve bu gibi isimlere kabinede de yer verilmelidir.
Cezaevlerinde af bekleyen ve yargıda dosyası küf tutmuş mağdur davalılar, davacılar, tutuklular ve hükümlüler konusunda pratik ve hızlı yöntemlerle halkın bu mağduriyetine son verilmelidir.
“Kayyum” söylemleri, indirilmemek üzere rafa kaldırılmalıdır.
AK Parti’ye dinamik, genç, taze kan, yeni ve yenilikçi tipler kazandırılırken, AK Parti’nin emektarları ve isimsiz kahramanları yeniden onore edilmelidir, gönülleri alınmalıdır hatta bir kısmının zedelenen itibarı, iade edilmelidir.
Selam, umut, sevgi ve dua ile…
KMA