Yeni bir güne, yeni bir yazıyla merhaba! Yazdığımız her şey hakikat olsun diyelim ve söze başlayalım.

Geçtiğimiz hafta, köşemde gelenek haline getirdiğim bir eser önerisinde Bab’Aziz filmine değinmiştim.

Bugün, bu filmi biraz daha derinlemesine ele alarak sizlerle sohbet etmek istiyorum.

Bab’Aziz: Ruhunu Arayan Prens (2005), Tunuslu yönetmen Nacer Khemir’in tasavvuf felsefesini zarif bir sinematografiyle buluşturduğu etkileyici bir yapım. Film, bir çöl yolculuğu üzerinden insanın kendi özünü ve hakikati arayışını anlatıyor. Ancak bu, yalnızca bir hikâye değil; aynı zamanda metaforlarla örülü, ruhsal ve psikolojik bir keşif süreci.

Filmdeki Ana Hikaye

Film, kör bir derviş olan Bab’Aziz ve torunu Ishtar’ın çölde düzenlenen mistik bir derviş toplantısına yolculuğunu konu alır. Bu toplantıya yalnızca “kalbini dinleyenler” ulaşabilir. Yol boyunca birbirlerine anlattıkları hikâyeler, izleyiciyi de derin bir manevi ve düşünsel yolculuğa çıkarır.

Tasavvufi Derinlik ve Psikolojik Bağlam

Filmdeki her detay, tasavvufun temel kavramlarını sembollerle ifade ederken psikolojik bir alt metni de beraberinde getiriyor:

• Çöl: İnsan ruhunun sınırsızlığını ve belirsizliklerini simgeler. Psikolojide çöl, genellikle bireyin kimlik arayışı veya varoluşsal bir krizi ifade eder. Ancak aynı zamanda dönüşümün ve anlam bulmanın alanıdır.

• Bab’Aziz’in körlüğü: Görme duyusundan mahrumiyet, bireyin dış dünyanın dikkat dağıtıcı unsurlarından uzaklaşıp içsel yolculuğuna odaklanmasını simgeler. Bu, psikolojide sezgilerin ve bilinçdışının önemine işaret eder.

• Ishtar: Gençliği ve saflığıyla ruhun temizliğini ve merakını temsil eder. Psikolojik olarak, bireyin masumiyetini ve öğrenme arzusunu yansıtır.

Sanatsal Zarafet ve Ruhsal Yolculuk

Filmde çölün sonsuzluğu ve büyüleyici güzelliği, izleyiciyi hem fiziksel hem de ruhsal bir atmosferin içine çeker. Her kare, bir tablo gibi özenle işlenmiş; her sahne, bir tasavvufi öğreti gibi anlam yüklüdür. Müziğin ruhani tonları, bu görsel şöleni tamamlar ve izleyiciyi bir içsel huzura davet eder.

Zor Zamanlarda Bab’Aziz’den İlham Almak

Film, sadece tasavvufla ilgilenenlere değil, hayatında zorluklarla yüzleşen herkese yol gösterici mesajlar sunuyor:

İçsel Sessizliği Dinlemek

• Bab’Aziz’in körlüğü, dış dünyadan kopup iç dünyaya odaklanmayı temsil eder.

• Ne yapılabilir? Sessizliği dinlemek veya tefekkürle zihni sakinleştirmek, bireyin kendi ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı olabilir.

• Mesaj: “Hakikati bulmak için dışarı değil, içine bak.”

Belirsizliği Kabullenmek

• Çöl, yolculuğun belirsizliğini simgeler. Ancak bu belirsizlik, yeni bir başlangıcın da habercisidir.

• Ne yapılabilir? Belirsizliği değiştirmek yerine kabul etmeyi öğrenmek; bu süreçte sabırlı olmak.

• Mesaj: “Belirsizlikte bile bir anlam vardır; sabırla bekle, keşfedeceksin.”

Sabır ve Güven

• Bab’Aziz, Ishtar’a her şeyin zamanla anlam bulacağını öğretir.

• Ne yapılabilir? Zor zamanlarda küçük adımlarla ilerlemek, sürece güvenmek önemlidir.

• Mesaj: “Her yolculuk bir sabır testidir; sabırlı ol, sonuç kendiliğinden gelir.”

Yol Arkadaşlarından Destek Almak

• Bab’Aziz ve Ishtar’ın yolculuğu, zor zamanlarda bir destek sistemine sahip olmanın önemini gösterir.

• Ne yapılabilir? Güvenilir insanlarla iletişimde olmak ve destek istemekten çekinmemek.

• Mesaj: “Zorlu yollar, dostlarla daha kolay aşılır.”

Hikâyelerin Gücü

• Filmde anlatılan hikâyeler, hem torun Ishtar’a hem de izleyiciye ilham verir. Bu, insanların başkalarının deneyimlerinden öğrenebileceğini ve yalnız olmadıklarını hissedebileceğini gösterir.

• Ne yapılabilir? Benzer zorluklardan geçenlerin hikâyelerini dinlemek veya kitaplardan ilham almak.

• Mesaj: “Her hikâye bir yol haritasıdır; seni senin yoluna götürür.”

Sonuç: Kendini Arayanlar İçin Bir Yol Haritası

Bab’Aziz: Ruhunu Arayan Prens, yalnızca bir film değil, aynı zamanda bir yaşam rehberi. İnsan, bu hikâyede kendine dair bir şeyler buluyor; belki kaybettiği bir parça, belki de özlemini duyduğu bir bütünlük.

Peki siz, bu filmi izlediyseniz hangi sahneleri unutulmaz buldunuz? Bu yolculukta sizin en çok dikkat çekici bulduğunuz metafor neydi? Herkesin içsel yolculuğuna bir işaret ışığı olması dileğiyle…

Ekonomist
Sinem ÖZKAN