Beşiktaş, böylesine kaotik bir ortamda Hatayspor deplasmanına çıktı.
Salih’i Gedson’un yanına koyan Serdar Topraktepe, uzun bir süre sonra doğru 11’i sahaya süren hoca oldu. Beşiktaş, birebirlerde istekli, rakibin oyun kurmasına izin vermeyen ve zaman zaman Rafa ile Gedson’un önderliğinde geçiş oyunları kurmaya çalışan bir görüntü sergilemeye çalıştı.
Oyuncuların performansı ortalama bir gün geçiriyor gibi görünürken, gelişen hızlı bir atakta topu önünde bulan Görkem, Hatayspor’u öne geçirdi. Beşiktaş, moral olarak biraz geriye düşse de Ciro ve Masuaku iş birliği, ilk yarının sonlarında beraberlik golünü getirdi.
İkinci yarıda Beşiktaş, oyun temposunu artırarak özgüvenli bir futbol ortaya koymaya başladı. Swenson, ortalama bir oyuncu olmasına rağmen kendini oldukça zorladı. Ayağa düzgün paslarla ve dikine oyun kurma isteği, 80. dakikaya kadar, hatta son dakikaya kadar devam etti.
Beşiktaş, bu kaotik ortamda sahada iyi bir mücadele örneği sergiledi. Galibiyet alınsaydı çok iyi olurdu; ancak uzun bir aradan sonra iyi futbol görmek güzeldi. Beşiktaş, bugün oynadığı oyunun benzerini ligin başında da sergilemişti. Yardımlaşma, dikine oyun ve futbolun güzelliği tekrar sahadaydı.
Immobile’nin ceza sahasında yerde kaldığı bir pozisyon vardı. Bana göre penaltıydı ama hakem devam kararı verdi. Beşiktaş, iyi bir mücadele örneği gösterdi; ancak Fenerbahçe maçı öncesinde güven vermedi.