Beşiktaş, ilk devrede topla oynamada rakibinin çok önünde bir istatistik yakaladı.
Önde baskıyla rakibini sette hataya zorladı ve Kayserispor’un sert oyununa aynı sertlikle karşılık vererek rakibin dengesini bozmaya çalışan bir Beşiktaş vardı sahada.
Chamberlain’in istikrarlı kademeleri ve öne koşularıyla özellikle Nazon ve Cardozo ile çıkış yapmak isteyen rakibini önde kesen bir Beşiktaş izledik. Bu çıkışlardan birinde, hızlı bir geçiş oyununda Immobile’nin asistinde Joao Mario’nun şık vuruşuyla Beşiktaş 1-0 öne geçti. Immobile asist dışında yine yalnız bırakılmaya devam ediyor. Solskjaer’in Semih Kılıçsoy’u neden oynatmadığını anlayamadım. Hadziahmetovic ve Semih’in ilk devrede sahada olması gerektiğini düşünüyorum. İlk yarı bu şekilde sona erdi.
Beşiktaş, ikinci yarıya birkaç değişiklikle başladı. Daha çok önde oynayan bir Kayserispor vardı sahada. Beşiktaş boş alanlar bulsa da Kayserispor, arkaya daha çok koşu yapan ve skoru almak isteyen bir görüntü verdi. Ancak Beşiktaş, sıkı kademe anlayışıyla rakibe oyun fırsatı vermeyen bir savunma sergiledi. Bu savunma düzenini oturtan teknik heyeti tebrik ediyorum. 90 dakika boyunca Beşiktaş ile bu seviyede mücadele eden Kayserispor’a da ayrıca değinmek gerekiyor.
Kenarları iyi kullanmaya çalışan bir Beşiktaş izledik ancak bunu belli dönemlerde diğer kanada da yönlendirmeliydi. İkinci yarının son bölümünde Beşiktaş’ın geriye yaslanması ilerisi için biraz enteresan olsa da, Muçi’nin çıkışı ve Kartal’ın Muçi’yi düşürmesi Beşiktaş’ı tekrar hareketlendirdi. Semih’in golü skoru 2-0’a taşıdı.