Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’de Antalyaspor engelini 3-0 ile geçti ve zirveye bir adım daha yaklaştı.

Jose Mourinho’ya Galatasaray holiganı PFDK Başkanı Cemil Nuri Demirtürk’ün verdiği 4 maçlık ceza sonrasında 2 maça inmişti. Dünyaca ünlü teknik adam bu maçta da takımının başında sahaya çıkamadı. 

Fenerbahçe, bir maçta daha rakibine isabetli şut çektirmedi. İlk yarıda mükemmel bir baskı ile maça başlayan Sarı Lacivertli ekip, ön alan presi ile rakibin gardını erkenden düşürdü. Günün yıldızlarından Mert Müldür, Szymanski’nin asisti ile gol perdesini aralarken, Dzeko’nun muhteşem hazırlayıp ortaladığı topu, Çağlar’ın da ustalıkla indirdi ve Tadic de gol vuruşunu yaptığı pozisyonla bir anda skoru 2-0’a getirdi.

Son haftalarda tartışmasız ligin en formda ve en iyi golcüsü olan En-Nesyri, maçın skorunu belirlerdiği golü ağlara bıraktığında dakikalar henüz 30’u gösteriyordu. 

Fenerbahçe, bu dakikadan sonra haftaiçi Avrupa Ligi son 16 turunda oynayacağı Rangers maçını da düşünerek maçı rolantiye aldı. Ancak ikinci yarıda yine de bir çok etkili atak organizasyonu yapsa da Sarı Kanarya skoru değiştiremedi ve 3 puanı 3 golle aldı.

8C6F3790 623E 4B6F 9E49 68Aaa35E6969

Malum camianın Kasımpaşa deplasmanında 2 puan bırakmasının ardından, puan farkı 4’e indi. Kalan 11 maçta Galatasaray’ın çok daha zorlu fikstürü var. Eğer yabancı hakemlerle yola devam edilirse (ki hiç sanmıyorum) Fenerbahçe puan farkı ile şampiyon olacaktır. Ancak yerli hakemlerle yola devam edileceğini düşünürsek, kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesi bizleri bekliyor diyebiliriz.

Skandal sponsorlukları, karaborsa bilet davası gibi bir çok illegal konu ile gündeme gelen Galatasaray, son haftalarda tel tel dökülürken, Fenerbahçe her maç üstüne koyarak daha pozitif bir takım görüntüsü çiziyor.

Sezon başından beri yere göğe sığdırılamayan Galatasaray ıkına ıkına iki kupada yoluna devam ederken, yerden yere vurulan Fenerbahçe Lig, Avrupa ve kupa olmak üzere 3 kulvarda yoluna devam ediyor. Hala maç erteleme konularını gündeme getiren Galatasaray komik duruma düşerken, onlara Jorge Jesus’un şu sözünü hatırlatarak yazımı tamamlamak istiyorum;
“Yalnızca küçük takımlar haftada 1 kez maç yaparlar…”