Beşiktaş, ilk yarıda topu rakibe bırakan ve savunmada bekleyen bir oyun anlayışıyla sahadaydı.
Rakip, geriden oyun kurarak orta sahada üstünlük sağladı ve Beşiktaş’ı geri çekilmek zorunda bıraktı. Ancak ofsayt nedeniyle iptal edilen gol ve verilmemiş bir penaltı, Beşiktaş’ı adeta ateşledi.
Muçi'nin verimsizliği, takımın temposunu düşürmeye devam ederken, Felix savunmada yaptığı kritik hamlelerle takıma büyük katkı sağladı. Özellikle kaleci Ersin ve Felix, maçın 0-1’lik skorla bitmesinin baş kahramanlarıydı. İkisini de ayakta alkışlıyorum.
Gedson’un bu maçı koparacağını söylemiştim ve dediğimi yaptı. Beşiktaş, sadece bir maç kazanmadı; Avrupa’da ve ligde “Ben varım” mesajını güçlü bir şekilde verdi. Maçın ikinci yarısındaki mücadele seviyesi, Galatasaray deplasmanı öncesinde büyük bir moral oldu. Bu anlayışla Beşiktaş’ın Galatasaray karşısında yenilmeyeceğini söyleyebilirim. Moralli bir Kartal, oradan da moralli döner.
Maçın öne çıkan isimleri Ersin, Gedson ve Felix’ti. Biraz da Rafa ve Immobile’den bahsedebilirim. Maçı taktiksel anlamda çeviren Gio’yu da ayrıca tebrik ediyorum. Masuaku ve Svensson da son ana kadar gayretliydi. Emirhan Topçu da iyi bir mücadele sergiledi diyebilirim.
Beşiktaş, oyununu cansiperane oynadığında bileği kolay bükülmez. Ancak kadroya takviye yapılması gerektiğini de düşünüyorum. Yine de dün akşam Kartal, Fransa’da takım olmayı başardı. “Fransa Kartalı” sahneye çıktı ve semaya süzüldü!
Selamlar, sevgiler,
Alper Kınar