ABONE HABER’e verdiğim röportajıma dair yazılanları, daha kısa ve daha anlaşılır olsun diye; DÖRT BÖLÜM olarak sizlerle paylaşacağım. BÖLÜM BİR:

Diyarbakır, 1515 yılından günümüze dek, her zaman payitahtın ya da başkentin dikkatini çeken bir “siyasetin tablosu” gibi Saray’ın, Divan’ın, Meclis’in duvarında asılı kalmıştır. 

Kasıtlı olarak “asılı” ve “tablo” ifadelerini kullanıyorum. Hem bir sanat eseri gibi dokunulmaz ve harika hem de “Şurada sadece dursun da, ileride ne yapabiliriz, bakacağız…” dercesine bir durumu var bu kentin. 

Cumhuriyet Tarihi isimli bir sinema filmi olsaydı ve bu filmin farklı versiyonları olsaydı ve Diyarbakır’da bu filmde oyuncu olsaydı; yönetmenin ideolojik bakışına göre ve entellektüel seviyesine göre Erol Taş da olabilirdi… Hulusi Kentmen de olabilirdi…

Bir yanda; Şeyh Said İsyanı, Kürt Sorunu, PKK, Hizbullah, Gayri Meşru Alemi, Hendek Olayları, Kayyumlar…

Bir yanda; Ziya Gökalp, Ali Emiri Efendi, Süleyman Nazif, Cahit Sıtkı Tarancı, Evsel Bahçeleri, Surları, Hamravat Suyu, Ciğer Kebabı ve Burma Kadayıfı… 

Hal böyle olunca kentin bu politik önemi, zaman zaman trajikomik ve ironik bir hale bürünüyor. Otobanımız yok, organizeli bir organize sanayimiz yok, otogar gibi bir havalimanımız var, otogarımız da köy dolmuşlarının durağı gibi… E böyle de olunca, Diyarbakır’da yerel seçim kahramanları ve Diyarbakırlı siyasilerin hamleleri de sözlerinin dengesi de Ankara’ya göre şekilleniyor ya da şekillendiriliyor…

…Şu an iki partinin yani 2 artı 1 başkanın mücadelesi var sahada. DEM Parti’nin eşbaşkanlar durumu ve AK Parti’nin adayı…

Durgunluğun da ötesinde ilginç bir durum var. İnsanlarda seçim heyacanı yok. Arada birkaç tane kulağı tırmalayan ve müzikalitesi düşük seçim araçlarından da olmazsa, inanın seçimlerin olacağını bilmeyeceğiz. Ki, önümüz de Ramazan! Adayların bazıları oruç tutmasa da, çoğu seçmenin kan şekerinin düşük olmaları, biraz sinirleri yıpratabilir. 

Yerel Seçimler hakkındaki düşüncelerimiz ve bu durumu daha iyi gözlemlememiz için sanırım birkaç haftaya daha ihtiyacımız var. Ankara ne diyor? Diyarbakır Ankara’ya ne mesaj veriyor? Buna göre perspektif de vizyon da değişebilir…

Selam, umut, sevgi ve dua ile… 

KMA