Bugün iyi bir performans beklerdim ama Muçi biraz eksik kaldı.
Öte yandan, Rashica adeta 'Bu kanatta benden daha iyisi olmalı' dedi ve herkese bunu kanıtladı! Rafa ise her zamanki gibi oyunun yönünü ve temposunu istediği gibi ayarladı, gezegenler arası paslar atmaya devam etti. Immobile, penaltıdan attığı gol dışında net bir pozisyona giremese de, önde top tutma ve koşu yolları açmadaki başarısını sürdürdü.
Van Bronckhorst, Gedson'u 6 ya da 8 numara gibi değil, adeta gizli bir 10 numara gibi kullanıyor ve Portekizli oyuncu da attığı gollerle bu görevi ne kadar iyi yapabileceğini kanıtlıyor. Dün yine takipçiliği ve fırsatçılığı birleşince, oyun olarak değilse de skor olarak diken üstünde giden maçı kurtardı. Uduokhai'yi dikkatle izledim; ayağına hakim, rahat ve güçlü bir oyuncu. Rakibin tahriklerine kapılmayacak kadar dikkatliydi. Bilindiği gibi, Bundesliga'nın en iyi hava topu mücadelesi veren oyuncularından biriydi. Yani doğru bir transfer olduğunu biliyoruz.
Genç golcü Mustafa Hekimoğlu'nun potansiyeli var. Dün yine doğru hamleler yaptı. Genç, klas bir oyuncu ve büyük bir golcü olabilir. İnşallah bu potansiyelini gerçekleştirir.
Hakem Direnç Tonusluoğlu'na gelecek olursak… Her ikili mücadeleyi faul zanneden, kolla oynamayı göremeyen ve oyunu sürekli durduran birisi. Bu ligde yeri olmamalı. Oyun bu kadar kısıtlanmaz, bu kadar net bir penaltı için bu kadar vakit kaybedilmez. Yazık hocam, yazık…
Sivasspor, Beşiktaş'a karşı şu ana kadar izlediklerim arasında en çok sıkıntı yaratan takım oldu. Gol bulamamış olsalar da, güçlü rakipleri karşısında son derece iyi savunma yaptılar. Manaj, Pritchard, Camara ve kaleci Ali Şaşal iyi performans sergiledi.
Beşiktaş maça önde baskı yaparak başladı ve golü aradı. Sol kanatta Muçi, sağda Rashica ve ortada Rafa nasıl olur diye merak ediyorduk; Van Bronckhorst böyle düşündü.