Fenerbahçe maça öyle bir başladı ki hem sahadan hem soldan, sağdan İrfan ve soldan Kostiç ile çok güzel ortalar geldi.
İlk yarıda 3-4 net gol pozisyonu buldu ancak Başakşehir kalecisi Deniz harikalar yarattı. Fenerbahçe, sürekli önde basan, oyunu domine eden ve gol arayan bir takımdı. “İyi takım” denilen Başakşehir’li futbolcular ise sahaya sadece gol yememek ve 1 puanı korumak için çıkmış gibiydiler. Ayrıca Başakşehir’li futbolcular o kadar agresifti ki bu agresifliklerini anlamak mümkün değil. O.Ba, Džeko’ya kafa attı, net kırmızı karttı ancak hakem bunu görmedi. Neyse ki yanlış hesap VAR’dan döndü. Szymański’nin net bir penaltısı verilmedi. Genç hakem Ozan Ergün, Başakşehir’e göstermesi gereken bir-iki sarı kartı da es geçti.
İlk yarıda Livaković şanssız bir şekilde sakatlandı. İrfan Can Eğribayat kadroda olmayınca, Ertuğrul oyuna girmek zorunda kaldı. İlk yarı bittiğinde tablo şuydu: Fenerbahçe 12 şut, 4 isabet; Başakşehir 0 şut, 0 isabet. Bu tablo her şeyi gösteriyor… Fenerbahçe, ilk yarıda sezonun en iyi futbolunu tartışmasız bir şekilde oynadı. Yaptığı kurtarışlardan sonra Džeko, sol çaprazdan ceza alanı sınırından çok güzel bir gol attı: 1-0.
Başakşehir ise sahada oyun olarak resmen ezildi. Hep geride bekledi, ileriye çıkamadı; yani Fenerbahçe oynatmadı.
İkinci yarıya da Fenerbahçe pozisyonlarla başladı. Önce Oğuz yerine Maximin, maçın 55. dakikasında ise Mourinho’dan İrfan Can’ın yerine Tadić hamlesi geldi.
Becão sakatlanıp çıkınca, Fenerbahçe 5 oyuncu değişiklik hakkını kullandığı için son 20 dakikayı 10 kişi tamamlamak zorunda kaldı. 59. dakikada Fenerbahçe kalesine ilk kez gelen Başakşehir, Piatek’in dokunuşu ile golü buldu: 1-1.
Yine bir yan top ve En Nesyri’nin güzel bir kafa vuruşuyla golü buluverdi; skor oldu 3-1.
Bu gol, aslında futbolun ne kadar adaletsiz bir oyun olduğunu gösterdi. Bu sürpriz gole kadar 16 şut bulan, dördünde kaleyi bulan Fenerbahçe, rakibe verdiği bir pozisyonda golü yedi. Ve şu kural da değişmedi, bu artık futbolun anayasa maddesi gibi bir şey: Madde 10… “Fenerbahçe kalesine ilk gelen top gol olur.”
70. dakikada Tadić’in suratına gelen bir el vardı ama hakem görmedi, VAR da çağırmadı.
Akabinde, Tadić sağdan çok güzel ortaladı, En Nesyri güzel bir kafa vuruşuyla golü buldu: 2-1.
Becão bir pozisyonda topa dokunamadı ve ters pozisyonda yere düştü. Bu pozisyon sonrasında da sakatlandı. Bu pozisyonda Piatek net bir golü kaçırdı.
Fenerbahçe, Başakşehir gibi zorlu ve son haftaların formda bir takımından aldığı bu galibiyetle, yarınki önemli Galatasaray-Trabzonspor maçı öncesinde puan farkını 3’e indirmeyi başardı.
Bir tebrikte taraftara.. Gökten boşalırcasına yağan yağmura rağmen taraftar bu akşam çok güzel sınav verdi hem tribüne geldi hemde 90 dakika hiç susmadı. Helal olsun.. "Fenerbahçe Taraftarı" böyle olur..