Fenerbahçe maça çok iyi başladı.

Anderlecht'li futbolcunun hatalı bir pasında Dzeko topu kaptı ve En Nesyri'ye adeta "alda at" dedi. Oysa kendisi de vurabilirdi ama hem takım arkadaşına verdi hem de iyi bir dayanışma örneği gösterdi. "Kaptan böyle olur!"

Fenerbahçe bu golden sonra daha da tempolu olarak yüklenmeye başladı ancak talihsiz bir olay yaşandı. Osayi-Samuel'e karşı Belçikalı taraftarlardan bir ırkçı söylem oldu ve taraftarlarımız da buna tepki gösterdi. Anderlecht'li taraftarlarla aramızdaki gerginlik nedeniyle hakem olayların büyümemesi için futbolcuları soyunma odasına gönderdi. Oyun bir süre durdu ve tekrar başladı.

I M G 8790

Ve, Anderlecht skoru beraberliğe getirdi. Nasıl ki attığımız gol bir hata sonucu gerçekleşti ise Anderlecht'in bulduğu bu gol de bir hata sonucu geldi. İrfan Can geri pasa vuramadı, topu boş geçti ve Anderlecht'li oyuncu topu önünde bulup golünü attı: 1-1.

Bu gol rakibe cesaret verdi, daha çok sahamıza gelmeye başladılar ve hatta birkaç pozisyon da buldular. Ancak Fenerbahçe oyunu dengede tutmayı başardı ve ilk yarı 1-1 sona erdi.

Dört gün sonra önemli bir derbi olmasına rağmen Mourinho'nun sahaya ideal 11'e yakın bir kadro ile çıkması, bu maçı ve hatta UEFA Avrupa Ligi'ni ne kadar ciddiye aldığının en büyük göstergesiydi.

Maçın durması oyuncularımızı soğuttu. Aslında ikinci gole gitmemiz gerekirken, duran oyun sonucu motivasyonumuzu kaybettik. Bu da yediğimiz golde ve geri çekilmemizde etkili oldu.

İkinci yarıya Anderlecht iyi başladı ve gol geleceğini belli etti. Sağdan, soldan ve özellikle sol kanattan çok iyi yüklenerek planlı bir organizasyon sonucunda ikinci golü buldular.

Fred'den sonra Osayi-Samuel'in de sarı kart görmesi ve son 16 turundaki ilk maçta yer alamayacak olması ayrı bir sıkıntı oldu.

Ani kontrataklarımızda ne En Nesyri ne de Dzeko ile topu etkili kullanabildik. Top, her iki futbolcumuzun ayağında adeta eridi gitti, yani ani kontrataklarımızı verimli şekilde sonlandıramadık.

I M G 8789

63. dakikada üst üste kullandığımız ikinci kornerin sonrasında gencecik evladımız "Geleceğin yıldızı Yusuf Akçiçek", Skriniar'ın kafa asistiyle güzel bir kafa golü atarak skoru 2-2'ye getirdi ve Fenerbahçe bu gecenin ve turun bittiğini ilan etti.

Son 25 dakikaya girerken Mourinho, Talisca ve Mert Müldür hamlelerini yaptı ki, bence doğru bir tercihti.

İrkçılık bir insanlık suçudur. Kim yaparsa lanet olsun ve insanlığını sorgulasın. Futbolcumuz Osayi-Samuel'e yapılan bu ırkçı saldırıyı kınıyorum. Ağır yaptırımlar olmadan bu saldırıların önüne geçilmez.

Bu arada olaylar sırasında Belçika televizyonunun, yani yayıncı kuruluşun, başka tribünleri göstermesi ve yaşanan olayları es geçmesi aslında çok şey anlatıyor. Bizim televizyonlarda genelde bu tür olaylar gizlenmez ve aynen yayınlanır, yani kendimizi dışarıya anında reklam ediyoruz. Oysa medeni (!) dediğimiz bir Avrupa ülkesi olan Belçika'nın televizyonu bunu yapmıyor. Şu olaylar Türkiye'de, hele ki Fenerbahçe'nin stadında yaşanmış olsaydı kim bilir neler konuşulurdu?

Önce İrfan Can, sonra Mert Hakan ve Cenk Tosun son dakikalarda oyuna dahil oldu. Fenerbahçe hem daha çok top tutmaya başladı hem de kendi sahasına gömülmedi.

Kolay değil, üç günde bir maç oynuyorsun, Avrupa-Lig-Kupa derken hiç boşluk yok. Kasımpaşa maçı zorlu geçti, kadro derinliğin var ancak sakatların da var, bayağı efor sarf ediyorsun. Daha dinlenmeden Belçika'ya, Anderlecht deplasmanına gidiyorsun. Üç gün sonra da pazartesi akşamı ligin şampiyonluk kaderini etkileyecek çok önemli bir derbin var. Bu nedenle ilk maçı 3-0 gibi net bir skorla kazanan Fenerbahçe'nin bu maçta oynadığı oyun tolere edilir ve oyunculara hiçbir şey söylenmez.

D4Eb3Ea8 4C45 4240 Af6E 27197006Ede6

Cuma günü kura çekimi yapılacak. Ya Glasgow Rangers ya da Olympiakos çıkacak. Ancak gönül ister ki Olympiakos gelsin, çünkü onlarla geçen seneden yarım kalan bir hesabımız var. İnşallah bu sene o hesabı göreceğiz!