Türkiye’de emeklilik sistemi, yıllardır çözülmeyi bekleyen bir sorun yumağı olarak karşımızda duruyor.

Özellikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) meselesi, 2023 seçimleri öncesinde büyük bir gündem maddesi haline geldi ve yoğun talepler sonucunda hükümet tarafından bir düzenleme yapıldı. Ancak bu düzenleme, bir grubun mağduriyetini giderirken, yeni bir grup için haksızlık ve mağduriyet yarattı. Bu durum, emeklilik sisteminin daha adil ve kademeli bir yapıya kavuşturulması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.

EYT düzenlemesi, 08 Eylül 1999 ve öncesinde sigortalı olanları kapsarken, bir gün sonra yani 09 Eylül 1999’da sigortalı olanları bu haktan mahrum bıraktı. Bu 24 saatlik fark, iki grup arasında derin bir uçurum yarattı. Bu durum, emeklilik sisteminin ne kadar hassas bir dengeye sahip olduğunu ve adaletin terazisinin ne kadar kolay bozulabileceğini gösteriyor. Toplumsal barışın ve adaletin sağlanması için, emeklilik sisteminde daha esnek ve kademeli bir yapı kurulması artık kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir.

Kademeli emeklilik sistemi, bireylerin işe başlama tarihine, prim ödeme gün sayısına ve yaşına göre emeklilik hakkı kazanmasını öngören bir sistemdir. Bu sistem, ani ve keskin geçişlerden doğan haksızlıkları ortadan kaldırabilir. Örneğin, 08 Eylül 1999’da sigortalı olan bir kişi ile 09 Eylül 1999’da sigortalı olan bir kişi arasında emeklilik şartları açısından büyük farklılıklar olmamalıdır. Kademeli emeklilik sistemi, bu türden adaletsizliklerin önüne geçebilir ve daha dengeli bir yapı sunabilir.

Bu sistemin hayata geçirilmesi, yalnızca mevcut mağduriyetleri gidermekle kalmaz, gelecekte benzer sorunların yaşanmasını da engeller. Böylece, sosyal devlet anlayışının gereği olarak, her vatandaşın emeklilik hakkına adil bir şekilde ulaşması sağlanır. Kademeli emeklilik sistemi, sadece belirli bir dönemi değil, tüm çalışanları kapsayacak şekilde genişletilmeli ve uygulanmalıdır.

Kademeli emeklilik sistemi, sosyal adaletin sağlanması açısından da büyük önem taşır. Devletin görevi, vatandaşlarına adil bir şekilde hizmet etmek, onların haklarını korumak ve mağduriyetleri önlemektir. Bu bağlamda, siyasetçilerin kademeli emeklilik konusunu öncelikli bir gündem maddesi haline getirmesi gerekmektedir. Bu, sadece bir oy kazanma stratejisi olarak değil, toplumsal huzurun ve barışın sağlanması için atılacak önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, emeklilik sistemi, toplumu doğrudan etkileyen ve uzun vadeli sonuçları olan bir yapıdır. Kademeli emeklilik sistemi, adaletin sağlanması ve toplumsal barışın korunması açısından elzem bir ihtiyaçtır. Bu sistemin bir an önce hayata geçirilmesi, yalnızca bugünün değil, yarının da sorunlarını çözecek önemli bir adım olacaktır. Devletin görevi, her vatandaşın hakkını teslim etmek ve bu hakkı adil bir şekilde sunmaktır.

Sedat KURT

Gazeteci | Yazar