Cezalı olarak maçı tribünden izleyen Mourinho, üçlü defansta yine “Yusuf-Çağlar-Djiku”yu tercih etti.
Neredeyse Lyon maçı 11’i ile sahaya çıktı, sadece UEFA kadrosunda olmayan Oğuz’u ekledi ve üst üste üç maçtır 3-4-1-2 sistemiyle sahada yer alıyor.
Maça Göztepe daha atak başladı ve Fenerbahçe’nin kale sahasına çok sık geldiler.
Nitekim maçın ilk gol pozisyonunu Göztepe buldu. 16. dakikada Tijanic’in şutu auta gitti, topa iyi vuramadı Tijanic.
İlk 25 dakikada tablo şu şekildeydi: Fenerbahçe 1 şut, Göztepe 4 şut.
O ana kadar kötü oynayan Fenerbahçe, ilk şutunu 32. dakikada En Nesyri ile attı, ancak top auta çıktı.
Tam bu satırları yazarken de Da Silva, kendisinin ve takımının ilk golünü attı: 0-1.
36. dakikada Göztepe, Djalma ile bir pozisyon kaçırdı.
37. dakikada bu kez Tijanic karşı karşıya iyi vuramadı ve Göztepe bir golden daha oldu.
Hakem Atilla Karaoğlan hiç şaşırtmadı, Göztepe’nin en az 3 sarı kartını es geçti ve Fenerbahçe’ye yine kolay kartlar verdi.
İlk yarının en önemli pozisyonunu uzatmada En Nesyri ile bulan Fenerbahçe, bu fırsatı değerlendiremedi ve ilk yarı 0-1 sona erdi.
İlk yarıda daha derli toplu oynayan, agresif mücadele eden ve oyunu isteyen takım Göztepe idi. Nitekim maçın skorunu da Göztepe ilk yarıda hak etti.
Fenerbahçe, ikinci yarıya Tadic’in yerine Maximin ve Yusuf Akçiçek’in yerine Kostic hamleleriyle başladı. Bu değişiklikler yerindeydi ve takım 4-4-2’ye döndü.
Nitekim ceza sahası çaprazından doğru bir vuruşla En Nesyri, hemen golü buluverdi: 1-1.
Öyle ki ikinci yarı adeta 1-1 başlamış gibi oldu ve maça bir tempo, bir hareket geldi.
Fenerbahçe, golden sonra öyle bir coştu, maçı öyle bir istedi ki kornerden gelen topa En Nesyri çok güzel bir kafa vuruşuyla topu tam 90’a taktı. En Nesyri, 11. golünü attı ve bunların 7’si kafa golüydü: 2-1.
Hemen ardından bu Fenerbahçe’yi kesmemiş olacak ki, ani bir kontratakta ceza sahası sağ çaprazdan Oğuz Aydın’ın füzesiyle golü buldu: 3-1.
İlk yarıda çok iyi mücadele eden ve ikinci yarıya da atakla başlayan Göztepe, ikinci yarının 10 dakikasında neye uğradığını şaşırdı ve kalesinde 3 gol birden gördü.
72. dakikada Dzeko, güzel bir kafa vuruşu yaptı ancak kaleci son anda kurtardı.
Göztepe ara ara gelmeye çalışsa da bu dakikalardan sonra asla “Ben bu maça tutunacağım” intibağını veremedi. Derken 83. dakikada Dismas ile 2. golü buldu Göztepe. Hemen akabinde ise İrfan Can harika bir topu çıkardı. Bu pozisyon, maçın kırılma anıydı.
Aslında maç Fenerbahçe’ye dönmüştü ve çok rahat geçiyordu. Ancak bu gol, bir anda sarı-lacivertlileri krize soktu ve son dakikalar stres içerisinde geçti.
Son anda yeni transfer Diego Carlos ve Osayi hamleleri geldi, böylece Fenerbahçe kalesini güvene almış oldu.
Henüz 3 gün önce ağır bir Avrupa maçı oynayan ve ilk yarıda yorgun olduğu aşikâr olan Fenerbahçe, ikinci yarıda şampiyonluk yarışına tutunmak istediğini gösterdi ve amacını gerçekleştirdi.
Fenerbahçe, ligimizin hiç tartışmasız en iyi futbolunu oynayan Göztepe’yi ikinci yarıdaki güzel oyunuyla mağlup etmeyi başardı ve şampiyonluk ışığını yaktı. Kadıköy’de önce kaos, sonra aydınlık… Bu, Fenerbahçe’nin şampiyonluk yürüyüşü ve şampiyonluk ışıltısıdır. Göztepe’yi de pozitif futbolu ve iyi oyunundan dolayı tebrik edelim; çok güzel bir maç izlettiler.
