... & Dumlupınar Meydan Muharebesi & ... # Asırlar Sonra Savunmadan Taarruza Geçtiğimiz, Şımartılmış Yunan ile Akıl Hocalarına Ders Verdiğimiz Büyük Zafer # * 30 Ağustos 1922 *
Tarihte bugün “30 Ağustos 1922”; Dumlupınar Meydan Muharebesinin yıldönümü olup, bağımsızlığımızın kazanılmasında zaferle taçlanan bu savaş hakkında sizleri bilgilendireceğiz.
Bir diğer adıyla Başkomutanlık Meydan Muhârebesi olarak da isimlendirilen bu savaşta, İngilizlerin her türlü yardımı yaparak üzerimize kışkırttıkları Olimpos Dağının şımartılmış çocukları olan Yunanlılara, Hira ve Tanrı Dağlarının asil çocukları tarafından artık dur demenin zamanı gelmişti.
Toplam 300.000 askeri olan Yunan ordusunun 225.000'i işgal harekatı için 3 Kolorduya ayrılarak "Küçük Asya " olarak adlandırdıkları Anadolu'ya sevkedilmişti.
Yunan 3.Kolordusunun başında General Sumilas, 2.Kolordunun başında General Digenis ve 1.Kolordunun başında ise General Nikolas Trikopis bulunmaktaydı. General Yorgo Hacıanesti ise hepsinin başında Yunan Küçük Asya Ordusu Başkomutanı idi. Ancak savaşın sonlarına doğru General Hacıanesti azledilmiş ve yerine General Trikopis atanmıştı.
Türk ordusunun ise; diğer bölgelerden kaydırılan birlikler dahil Batı Anadolu'da 208.000 askeri bulunmaktaydı ve Ordu; 1. ve 2. Ordu olmak üzere ikiye ayrılmıştı. 1.Orduya Tümgeneral Nurettin Paşa, 2.Orduya ise Tümgeneral Yakup Şevki Paşa komuta ediyordu. Ordular da 4 Kolorduya ayrılmıştı.
1.Kolordunun başında; İzzet Çalışlar Paşa, 2.Kolordunun başında Ali Hikmet Bayerdem Paşa, 4.Kolordunun başında Kemalettin Sami Gökçen Paşa ve diğer Süvari Kolordusunun başında ise Fahrettin Altay paşa olmak üzere tüm bu kolorduların tabi oldukları Orduların başında ise Gazi Mustafa Kemal Paşa bulunmaktaydı.
Mareşal Fevzi Çakmak Paşa, Genel Kurmay Başkanı, İsmet Paşa ise Batı cephesi komutanıydı. Bu var oluş yok oluş mücadelesinde; Türk Ordusunda Makinalı Tüfek sayısı 2.025 iken, Yunan ordusunda bu sayı 3.125 idi.
Sakarya Zafer'inden sonra Türk ordusu yaklaşık 1 yıl bir toparlanma sürecine girdi ve bu sürecin sonunda da 26 Ağustos 1922 tarihinde büyük taarruz başladı ve 30 Ağustos itibariyle de haddini bilmeyen şımarık düşman, 8,5 asır önce ayak bastığımız Anadolu'ya yan gözle bakmanın faturasını Dumlupınar'da ağır bir şekilde ödemek durumunda kaldı.
Yunanlılar o kadar büyük maceraperestlikle hareket ediyorlardı ki; o dönem bir Yunan Generali olan Meteksas bu hususta kendi ülke yöneticilerini aynen şöyle ikaz etmişti:
"...Karşı tarafta bir ordu ve komuta heyeti var. Bunlar savaşçıdır ve derlenip toparlanırlar, bir sabah karşınızda orduyu görüverirsiniz, maceraya girişmenin anlamı yok!..”
Malum olduğu üzere üzere Yunanlılar, 1919'da İzmir'in işgali ile Anadolu'ya doğru harekete geçtiklerinde, Mondros Mütarekesi gereği Osmanlı ordusu dağıtıldığından, karşılarında sadece Kuvây ı Milliye birlikleri vardı.
Dolayısıyla düzenli ordu o dönem henüz kurulamadığından batı Anadolu'yu işgal etmekte hiç zorlanmamışlardı. Oysaki Başkomutanlık Meydan Muharebesi arefesinde düzenli ordunun ciddiyetini idrak eden Yunanlı Generali kendi ülkesinin yetkilileri hiç dikkate almamıştı.
İstiklal harbini yürüten kadrolar 600 yıllık köklü bir devletin yetiştirdiği kadrolar olup; Onbaşı ve Çavuşundan tutun da tâ Generaline kadar, Balkan Harbinde ve I.Cihan harbinde görev yaptıklarını Yunanlılar gözden kaçırmışlardı.
İşte yeni kurulan TBMM (Ankara hükümeti) de askeri yapılanmanın yanında, Osmanlı bürokrasinin tecrübeli yöneticilerini de biraraya getirerek düşmanlarımıza karşı büyük kıyama ve onurlu bir mukavemete hazır hale gelmişti.
Her ne kadar Osmanlı Devleti doğal ömrünü tamamlayarak dünya arenasını terketse de Osmanlının torunlarının tokadı da dedelerini hatırlatır bir şekilde yeni bir Osmanlı tokatı olarak tarihteki yerini alacaktı.
Bu vesileyle; Dumlupınar şehitlerimizi ve bu vatan için şehit ve gazi olan bütün ecdadımızı minnetle ve rahmetle anıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayram'ı kutlu olsun! Rabbim bizleri böyle bedel ödetecek şekilde bir daha bayram kutlamaları yapmaktan muhafaza eylesin!
Selam ve dua ile...
Av. Mustafa TAŞBAŞI
Araştırmacı Yazar