Halil Gökmen Atılan Atılan, ekonomik kalkınmanın sadece üretimden ibaret olmadığını vurgulayarak; eğitimden sanayiye, adaletten yönetime kadar birçok alanda köklü bir dönüşüm gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin kalkınma yolunda ilerlemesi için değişim, dönüşüm ve gelişimin birlikte ele alınması gerektiğini savunan Halil Gökmen Atılan, “Üretimin motoru eğitimdir. Ancak bu eğitim, sadece akademik değil; üretimle iç içe, vicdan ve ahlak temelli olmalıdır” dedi. Atılan, çocuklara erken yaşta temel hukuk ve etik değerlerin kazandırılması gerektiğini, böylece özgüveni yüksek bireylerin yetiştirilebileceğini ifade etti.
“Sanayi ile Eğitimi Buluşturan Model Şart”
Dünya genelinde başarıya ulaşan ülkelerin en önemli ortak paydasının sanayiyle entegre olmuş eğitim sistemi olduğunu belirten Atılan, Türkiye’nin de tıp, kimya, biyoloji, makine, ilaç, inşaat ve enerji gibi stratejik alanlarda üretimi destekleyen eğitim modellerine yönelmesi gerektiğini vurguladı. “Gençler iş arayan değil, iş kuran bireyler olmalı” diyen Atılan, mesleki eğitimin yeniden yapılandırılmasının kalkınma için kritik önemde olduğunu söyledi.
Katma Değerli Üretim ve Yeni Sanayi Politikası
Türkiye’nin sanayide yapacağı dönüşümün küresel rekabette elini güçlendireceğini ifade eden Atılan, özellikle metal, makine, ilaç, tekstil ve kimya gibi alanlarda yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. “Türkiye, pamuğu, yünü, orman ürünlerini işleyerek tekstilde dünya lideri olabilir. Aynı şekilde seramik, bor ve alçı gibi kaynaklarımız kimya sektöründe büyük bir avantaja dönüşebilir” şeklinde konuştu.
Sağlık ve Lojistik Türkiye’nin Yeni Kozları Olmalı
Kalkınmanın yalnızca sanayiyle sınırlı olmadığını belirten Atılan, sağlık sektörünün de Türkiye’nin uluslararası arenada güçlenmesinde kilit rol oynayacağını belirtti. Medikal teknoloji, ilaç üretimi ve modern hastanelerle Türkiye’nin sağlıkta bir merkez ülke olabileceğini dile getirdi.
Lojistik altyapının da bölgesel güç olmanın temel unsurlarından biri olduğunu aktaran Atılan, “Hızlı taşımacılık, elektrikli trenler, entegre lojistik merkezleri Türkiye’yi ticaretin kalbine taşıyabilir” dedi.
Güven Veren Bir Yönetim ve Adalet Sistemi Şart
Kalkınmanın temel taşlarından birinin de adalet ve yönetimde güven olduğunu belirten Atılan, “Yönetimde liyakat, hukukta hakkaniyet şart. Şeffaf, adil ve akıllı yönetim modelleriyle toplum devlete güven duyar. Bu da toplumsal huzur ve kalkınmanın önünü açar” dedi.
Türkiye Yüzyılı İçin Ortak Vizyon Çağrısı
Son olarak Halil Gökmen Atılan, kalkınma sürecinin sadece teknik değil, toplumsal bir dönüşümle mümkün olacağını belirterek, “Çalışma azmi ve üretim gücüyle Türkiye, tarihinden aldığı ilhamla geleceğini inşa edebilir. Bu süreçte en büyük güç, milletin ortak vizyonudur” sözleriyle çağrıda bulundu.
Abone Haber Özel: Sedat Kurt
