Hastalığın kadınlarda sıkça görülebildiğini belirten Başhekim Yardımcısı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Kadir Çekirdekoğlu, "Tanı koyması biraz zordur, klinik olarak az rastlanan bir hastalıktır. Fakat bunun tedavisi var. Kapalı yöntemle bu tedavi ilk defa Siirt'te hastanemizde gerçekleştirmiş bulunmaktayız dedi.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başhekim Yardımcısı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Kadir Çekirdekoğlu ile ekibi tarafından 'Pelvik konjesyon sendromu' teşhisi konulan hasta, kapalı yöntemle ameliyat edildi. Özellikle 30 ve 50 yaş arasında bulunan kadınlarda bu hastalığın görüldüğünü belirten Çekirdekoğlu, "Pelvik konjesyon sendromu diye bilinen hastalık, sıklıkla 30 ile 50 yaş arası kadın hastalarda görülen, kronik olarak karın alt bölgesinde ağrı ile karakterize yumurtalık ve rahim etrafında toplardamarların genişlemesi ile karakterize bir hastalıktır. Tanı koyması biraz zordur, klinik olarak az rastlanan bir hastalıktır. Fakat bunun tedavisi var. Kapalı yöntemle bu tedavi Siirt'te ilk defa hastanemizde gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Hastalarımız genellikle hastaneye uzun süren karın alt bölgesinde ağrı şikayetiyle ya da genital bölgesinde varis damarlarının ortaya çıkması şikayeti ile başvuruyorlar. İlaçlı tomografi ve toplardamar ultrasonuyla bu hastalarımıza tanı koyuyoruz. Biz bunu anjiyo ünitesinde lokal anestezi altında, yani sadece kasık bölgesini uyuşturarak bir iğne vasıtası ile giriyoruz. Ana toplardamarına, ana toplardamarından sol böbrek toplardamarına giriyoruz ve oradan da yumurtalık damarına inerek genişleyen ve kan kaçıran bölgeye tıkaç yani embolizasyon dediğimiz malzemelerle o bölgeyi kapatarak yumurtalık ve rahim bölgesinde gelişen toplardamarlardaki basıncı azaltıyoruz. Bunu ilk defa Siirt'te hastanemizde yaptık dedi.
'ERKEKLERDE DE BUNA BENZER HASTALIKLAR VAR'
Erkeklerde de buna benzer hastalıkların olduğunu belirten Çekirdekoğlu, "Erkeklerde de bu tip hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Özellikle bu varikosel dediğimiz, testisin toplardamarında genişlemeyle karakterize olup hastanın da hastaneye testislerde ağrı şikayetiyle gelmesiyle ortaya çıkan bir durum söz konusudur. Bu hastalığa yakalanmamak için hareketsiz kalmamak lazım. Bol bol yürüyüş, eğer hasta kiloluysa bir diyetisyenle iletişime geçip kilo problemini çözmesi lazım. Onun haricinde çoklu doğum yine risk faktörleri arasında. Geçirilmiş toplardamar yine risk faktörleri arasında. Bunlara tabi hastanın herhangi bir müdahale etme şansı yok ama hareketsizlik ve kilo burada hastalığın önüne geçebileceği bulgular arasında. Kadınlarda erken teşhis önemlidir, çünkü ilerleyen dönemlerde her doğumda ve her adet döneminde inanılmaz sancılı ağrılar olmakla birlikte özellikle erkeklerde çok daha önemli, çünkü Varikosel hastalığının ilerlemesi durumunda hastada sperm kalitesi düşmekte, bu da uzun süreçte infertilite dediğimiz kısırlığa kadar yol açmaktadır diye konuştu. (DHA)