Saygıner, “Türk Prensi” , “Mr. Magic” ve “Bilardonun Ustası” lakaplarıyla anılan Saygıner, bilardoya olan tutkusunu ve geleceğe dair planlarını anlattı. Genç sporculara da tavsiyelerde bulunana Saygıner, “Çalışın! İnsanlar bazen ‘Senin yeteneğin var, genetiğinle oynuyorsun’ diyor. Ama öyle bir şey yok! Başarı, çalışmayla gelir” şeklinde konuştu.
‘EN AZ 2 YIL DAHA OYNAMAYI PLANLIYORUM’
Bilardoya ne kadar daha profesyonel olarak devam edeceği sorulan Saygıner, kendisini fiziksel ve mental olarak iyi hissettiğini belirterek, “Geçmişte, 60 yaşından sonra bilardo oynamam diye düşünüyordum. Ama şu an bakıyorum ve ‘Ben iyiyim’ diyorum. Fizik ve kondisyon açısından da kendimi iyi hissediyorum. Kaç sene daha oynarım bilmiyorum ama en az 1-2 sene daha oynayacağımı söyleyebilirim” dedi.
‘BİLARDO HAYAT GİBİ, POZİSYON ALIR VE HAMLE YAPARSINIZ’
Kendisine yakıştırılan lakaplar arasında en çok “Mr. Magic”i sevdiğini belirten Saygıner, bu unvanın oyun stilini en iyi yansıtan tanımlama olduğunu ifade etti: “Oyun içinde pek çok vuruş keşfettim, ama bunu ‘Bir şey keşfedeyim de insanlar görsün’ diye yapmadım. Daha kolay bir yol olup olmadığını düşündüm. Çünkü bilardo gerçekten zor bir spor. Bana ‘Magic’ demelerinin sebebi de bu sanırım. Oyun sırasında hiç bulunmamış çözümleri keşfedebiliyorum. Ama bu sadece bilardo için geçerli değil, hayatta da böyle. Kabul ettirilen ve öğretilen şeylerin dışında da bir dünya var. Bilardo da aslında hayat gibi… Topların durumlarına göre pozisyon alır, hamle yaparsınız. Doğru da olabilir, yanlış da. Ama önemli olan, öğrenerek gelişmek”
‘BİLARDO GENÇLERİN ELİNDE YÜKSELİYOR’
Bilardonun Türkiye’deki geleceğine dair konuşan Saygıner, genç sporcuların büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı: “Bugün bilardoda dünyada başarılı olan birkaç ülke varsa, Türkiye onlardan biri. Türk gençleri bilardoyu adeta ele geçirdi. Avrupa ve dünya şampiyonalarında gençlerimiz büyük başarılar elde ediyor. Ama sporda başarı sadece yetenekle gelmez. Gençleri motive edecek profesyonel destek sistemlerinin kurulması şart. Sponsorluk gibi destekler, genç sporcuların motivasyonunu ciddi anlamda artırır. Bu konuya yönelik bir aktivite planlıyorum. Potansiyel genç oyuncuları bir araya getirerek bilardonun durumu hakkında bir sunum yapacağım”
‘GENÇLERE TAVSİYEM: ÇALIŞIN VE DENEMEKTEN KORKMAYIN’
Genç sporculara tek bir hayat dersi verecek olsaydı bunun ne olacağı sorulduğunda ise Saygıner şu yanıtı verdi: “Çalışın! İnsanlar bazen ‘Senin yeteneğin var, genetiğinle oynuyorsun’ diyor. Ama öyle bir şey yok! Başarı, çalışmayla gelir. Topa bir milim farklı vursanız, oyun bambaşka bir hale gelir. İşte o milimi doğru vurabilmek için sayısız tekrar yapmanız gerekir. Başarı, denemekten ve hata yapmaktan korkmamaktır. Çoğu insan ‘Ben özel değilim’ diyerek denemekten vazgeçiyor. Ama önce denemek, hata yapmak, öğrenmek ve gelişmek gerekir. Ben hala bunu yapıyorum ve vazgeçmiyorum”
‘BENİ SADECE SEMİH OLARAK HATIRLASINLAR’
Kariyeri boyunca sayısız ödül kazanan ve bilardo dünyasında efsaneleşen Saygıner, gelecekte nasıl hatırlanmak istediğiyle ilgili soruya ise şu samimi yanıtı verdi: “Sadece ‘Semih’ olarak hatırlanmak isterim. Yaptığımız işler, kazandığımız ödüller önemli ama bunlar kimliğimizin önüne geçmemeli. Ünlü olmak, başarılı olmak bir şeyleri değiştirmemeli. Sahneden inip hayatın içine karışmak gerekiyor. Çünkü hep birlikte gelişmek varken, ‘Kim daha önemli?’ yarışına giriyoruz. Oysa hiçbirimiz diğerinden daha önemli değiliz”
‘7 DİL KONUŞUYORUM, AMA ASIL ÖNEMLİSİ ÖĞRENMEYİ TALEP ETMEK’
Saygıner’in dünya çapındaki bilardo serüveni birçok farklı ülkede geçti. Güney Kore, Hollanda, Belçika, Portekiz ve Kolombiya gibi pek çok ülkede turnuvalara katılan usta sporcu, dil öğrenmeye olan ilgisini de dile getirdi: “Hakkımda ‘7 dil biliyor’ diyorlar, bu doğru. Ama elbette her dilde derinlemesine konuşmam mümkün değil. İngilizceyi iyi konuşurum, Hollandacam ve İspanyolcam da iyi. Almanca biliyorum, Japonya’ya gittiğimde günlük hayatımı idare edecek kadar Japonca da biliyorum. 24’ünde Yunanistan’a gideceğim, orada kahvemi söyleyip insanlarla sohbet edebilirim. Asıl mesele şu: Öğrenmek isteyen insan öğrenir. Biz çoğu zaman öğrenmeyi talep etmiyoruz. Oysa bilgi çağında yaşıyoruz. Ben ‘öğretilmeyi bekleyen’ değil, ‘öğrenmeyi talep eden’ biriyim”
Semih Saygıner röportajın bitiminde şampiyon olduğu son ülke olan Kore’nin dili ile bilardo severlere seslenerek kısa sürede bu ülkenin dilini de öğrendiğini gösterdi.