Bu olumsuzlukların başında da tabi ki, sahte sosyal medya hesapları gelmektedir. Sahte sosyal medya hesapları, gerçek kişilerin kimlik bilgilerini kullanarak veya tamamen hayali bir kimlik oluşturarak açılan, genellikle kötüniyetli kişiler tarafından başkalarına hakaret, tehdit, şantaj veya kişisel verileri çalmak gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Örneğin, Instagram, Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp gibi uygulamalarda sahte bir sosyal medya hesabı üzerinden bir kişiye “hırsız”, “kaşar”, “terörist”, “gerizekalı” gibi sözler söylemek veya bu kişi hakkında yalan ve asılsız iddialarda bulunmak hakaret suçunu oluşturur.
Sahte sosyal medya hesapları üzerinden hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçunu oluşturmaktadır. Bu maddeye göre, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu ceza, şayet hakaret suçu kamuya açık bir yerde veya alenen işlenirse altıda biri oranında artırılır. Ayrıca eğer hakaret suçu kamu görevlisine karşı görevinden dolayı veya kişinin dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından veya mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenirse cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Sosyal medya hesapları üzerinden hakaret suçu, suça maruz kalan kişinin şikayetine bağlı bir suç olup, olayın gerçekleşmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkının kullanılması gerekmektedir. Aksi taktirde zamanaşımına uğrayacaktır.
Av. Arb. Arzu YAZAN