Araştırmacı Yazar Murat Vilken, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddetin toplum vicdanını derinden yaraladığını ve sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini belirtti.
Son olarak İzmir Gaziemir’de yaşanan olayda, 28 yıldır fedakarca sağlık hizmeti sunan bir hemşirenin görevi başında darp edilip yerde sürüklenmesi, bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu acı olay, sağlık sektöründeki sistematik güvenlik önlemi yetersizliğini bir kez daha ortaya koyarken, mevcut politikaların da etkisizliğini gözler önüne seriyor.
Sağlık çalışanlarının fiziksel ve psikolojik güvenliğinin sağlanamaması, sağlık sisteminin bu bireylerin güvenliğine yönelik sorumluluğunu sorgulama gereğini doğuruyor. Sayın Bakan @drmemisoglu’na seslenen Vilken, sağlık sektöründeki mobbing ve şiddet vakalarına karşı daha etkin politikalar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Vilken’e göre, etkin ve caydırıcı güvenlik önlemlerinin alınmaması, sağlık çalışanlarını sadece fiziksel risklerle değil, aynı zamanda manevi yıkımla da karşı karşıya bırakıyor. Sağlık sistemine büyük bir özveriyle hizmet eden bu bireylerin şiddet mağduru olmaları, yalnızca bir ihmal değil; insan hakları ve çalışma koşulları açısından da ciddi bir ihlaldir.
Bu tür olayların tekrar yaşanmaması adına Sağlık Bakanlığı’nın harekete geçerek sorumluluk alması, hem sağlık çalışanlarının güvenliği hem de toplumun vicdanını rahatlatmak adına kaçınılmaz hale gelmiştir.
Abone Haber Özel: Güldeniz Dündar