Sn. Erdoğan’dan kısa bir süre sonra bir önce ki Milli Eğitim Bakanı Sn. Mahmut Özer öğretmenliğin de zorunlu haller dışında tutulduğunu ve öğretmenlikte de mülâkatların kaldırılacağını açıklamıştı.
Bu açıklamanın akabinde saatler sonra
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sn. Mustafa Destici de Habertürk Seçim Özel programına konuk oldu ve kendisine Sn. Erdoğan’nın kamuda mülâkatları kaldırılması vaadi soruldu.
BBP Lideri Sn Mustafa Destici de soruyu öğretmenler üzerinden örneklerle cevaplamıştı.
Sn. Mustafa Destici’nin cevabı ise şu şekildeydi ; öğretmenlere yapılan mülâkatlarda sınavdan 90 alanın mülâkatlarda hiçbir sebep olmaksızın 60 verilerek elendiğini, sınavdan 60 alanın ise mülâkatlarda 100 verilerek haksızca atamalar yapıldığını, konuyu Sn. Erdoğan’a götürdüğünü ve Sn. Erdoğan da konuyu araştırdıktan sonra mülâkatlarda dönen usulsüzlükleri teyit ettiğini ve bunun üzerine 2018'den itibaren Sn. Erdoğan’nın mülâkatlarda KPSS puanına göre yuvarlama yapılarak puan verilmesi talimatı verdiğini ama artık inşallah bunların tamamen kaldırılacağını açıkladı.
Genel seçimler bitti ve kabine değişti ve Milli Eğitim Bakanı ise Sn. Yusuf Tekin oldu.
11 Eylül 2023'te katıldığı televizyon programında "Benden öncekilerin sözleri beni ilgilendirmez ve Mülâkatları mülâkat gibi yapacağız." dedi.
Bu açıklama tamamen talihsiz açıklamaydı ve yüzbinlerce genci üzmüştü.
Milli Eğitim Bakanı Sn. Yusuf Tekin, MEB'de müsteşar iken 2016'da ve 2017'de mülâkatlarda tatsız olaylar yaşanmıştı.
KPSS puanları düşük olanların mülâkatlarda puanları şişirilerek haksızca atanmalarına imkan sağlanmıştı ve KPSS'de dereceye girenlerden mülâkatlarda elenenler olmuştu !
Bunun üzerine Sn. Erdoğan’nın talimatıyla 2018'den beri öğretmenlik mülâkatlarında KPSS puanlarında yuvarlama yapılmaktadır. Örneğin 86.2 alan öğretmene mülâkatta 86 verilmektedir.
Mülakatları aklamak için mülakatlarda kamera olacak deniliyor.
Mülakat denildiği zaman toplumun aklına torpil ve referans gelmektedir ve ciddi anlamda güven eksikliği yaşanmaktadır.
Örneğin Torpili veya referanslı bir kişi haksızca "Ben haksızca yüksek puan aldım." diye itiraz edebilir mi ?
Tabiki hayır !
Olan kime olacak ?
Torpili ve referansı olmayan gariban gence olacak ve mülakatta yine elenmiş olacak.
Peki bu çocukların emeğine yazık değil mi ?
Ailesinin emeğine ve fedakarlığına yazık değil mi ?
Virgüllerin bile atamayı etkilediği bir sınavda, sizce 20 farklı komisyonun hepsi aynı objektiflikte puan verebilir mi ?
Tabiki hayır…
İşte bu durumlar ne kadar mağduriyete yol açtığını düşünebiliyor musunuz ?
Önemli bir kaç örnek vermek istiyorum mesala ;
6 Şubat asrın felaketi dediğimiz depremde ailesini ve yakınlarını kaybetmiş veya evleri yerle bir olmuş olan, ders çalışıp KPSS'de yeterli puanı alan ve atama bekleyen gençler bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın sözüne güvenip her türlü olumsuzluğa rağmen ders çalışmayı bırakmayan gençler var.
Eşlerine, çocuklarına ve ailelerine ayıracakları vakitleri sırf onlara daha güzel bir gelecek sunabilmek için ailesi ile zaman ayırmak yerine ders çalışmaya ayıran anneler ve babalar var.
Gelinen nokta nedir biliyor musunuz ?
Toplumun genelinde, mülakatlarda dönecek torpillerin muhabbetidir !
Peki bu duruma nasıl gelindi ?
Milletin bir çok kurum ve yetkiliye güveni kalmadı mesala…
Türkiye yüzyılı böyle olmamalı ve gençler mağduriyet yaşamamalıdır.
Gençler, 2016 ve 2017 de yaşananları tekrar olarak tecrübe etmeyeceği ne malum ?
Hak sahiplerinin emeği hiç edilmemelidir.
Gençler gelecek kaygısı yaşamamalıdır.
Her zaman söylediğim bir konu vardır.
Her kurum da liyakat esas alınmalıdır.
Gençler, Seçim öncesi mülakatları kaldıracağız sözü veren Sn. Erdoğan’dan net bir açıklama ve verilen sözlerin tutulmasını bekliyor.
Bence gençlerimizi kırmamak ve üzmemek gerekiyor.
Çünkü, onlar bizim geleceğimiz…