Malazgirt Meydan Muhärebesi

.... &  Malazgirt Meydan Muhärebesi & .... # Anadolu'nun Kapılarını Ebedî Olarak Biz Müslüman Türklere Açan ve Zaferlerin Anası Olarak Bilinen O Muhteşem Zafer # * 26 Ağustos 1071 *

Abone Ol

Tarihte bugün "26 Ağustos 1071" Büyük Selçuklu Devleti ile Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu arasında Muş'un Malazgirt Ovasında yapılan ve Anadolu'nun kapılara ebediyyen müslüman Türk Milletine açan Malazgirt Meydan Muharebesinin yıldönümü olup makalemizde sizlere bu büyük zaferden bahsedeceğiz 

Bu muharebede Büyük Selçuklu Devleti ordusunun baş komutanı Sultan Muhammed Alparslan, Doğu Roma İmparatorluğu ordusunun baş komutanı ise İmparator Romen Diyojen idi.

Malazgirt savaşının nedenleri hakkında şunları söyleyebiliriz:

Hem Tuğrul Bey hem de Sultan Alparslan’ın Anadoluyu Büyük Selçuklu devleti topraklarına katmak arzuları, Selçukluların göçebe Oğuz Türklerini Anadolu’ya yerleştirmek istemeleri.Romen Diyojen’in Türkleri Anadolu’ya yaklaştırmak istememesi ve İslam ülkelerini istila etmek iradesi. Doğu Roma İmparatorluğunun 1048 tarihindeki Pasinler savaşının intikamını almak istemesi,

Sultan Alparslan Roman Diyojen’e elçiler gönderdi. Ancak o kendinden çok emin bir şekilde elçilere şöyle hitap etti :

"….Sulh müzakerelerini Rey’de yapacağım. Ordumu İsfahan’da kışlatıp Hemedan'da da  sulayacağım!....” Rey şehri o zaman Büyük Selçuklu Devletinin başkenti idi.

Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen yaklaşık 200.000 askerden oluşan büyük bir ordu ile Doğu Anadolu’ya doğru hareket etti. O sıralarda Suriye’de bulunan Sultan Alparslan ise yaklaşık 40.000 kişilik bir ordusu ile o da Doğu Anadolu’ya doğru harekete geçti.

Her iki ordu arasındaki güç dengesi böyleydi. Ancak, Doğu Romalılar bu savaş için 3 yıl çok ciddi bir hazırlık yapmıştı. Oysaki Alparslan ise Mısır Seferine çıkmıştı, Romen Diyojenin doğu Anadoluya yöneldiğini haber alınca, Mısır Seferini yarıda keserek ordusunu Malazgirt tarafına doğru yönlendirdi.

Doğu Roma ordusu içinde bulunan ve henüz müslüman omayan Uz ve Peçenek Türklerine sultan Alparslan casuslar göndererek kendilerine katılmalarını istedi. Doğu Romanın en vurucu güçleri bunlardı. Zira; Doğu Romanın en ünlü savaş stratejisti Magistors Tarkhal bir Peçenek Türkü idi.

Sultan Alparslan 26 Ağustos 1071 Cuma günü Ordusuyla Cuma namazını kıldı ve ellerini Allahu Teâlâya açarak şöyle dua etti:

“...Ya Rabbi! Sana tevekkül ediyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda cihad ediyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!....”

Sonra askerlerine dönerek de şu tarihi konuşmayı yaptı:

“....Burada Allahu Teala’dan başka sultan yoktur. Emir ve kader O’nun elindedir. Bu nedenle benimle birlikte cihad etmekte veya benden ayrılmakta serbestsiniz.....”

Selçuklu ordusu da sadakat nidalarıyla Sultan Alparslan’a bağlıklıklarını haykırdılar. Alparslan da beyaz kefenini giydi, atının kuruğunu bağladı, eline silahı olan gürzü aldı ve şöyle haykırdı.

“...Askerlerim şehit olursam bu beyaz elbise benim kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra oğlum Melikşahı tahta çıkarın ve ona bağlı kalın. Zafer kazanırsak istikbal bizimdir....”

Savaş çok şiddetli başladı.Türklerin genel bir taktiği olan turan taktiği olumlu sonuçlar verdi. Savaş sırasında Peçenek ve Uz Türkleri de saf değiştirdiler. Hatta farklı mezhepte olan Ermeniler de savaş alanını terketti. Savaş sırasında 124.000 Bizans askeri hayatını kaybetti. 

Bunun yanında Frank, Norman, Gürcü ve Slav birlikleri de resmen savaş meydanından kaçtılar. Durumun vehametini gören ve yaralanan Roman Diyojen'in teslim olmaktan başka da hiç bir çaresi kalmamıştı.

Esir düşen Romen Diyojene Sultan Alparslan çok iyi davrandı. Onurunu ve gururunu incitmedi ancak onunla şartları çok ağır bir antlaşma imzaladı. 

Romen Diyojen affedimişti ancak ülkesine döndüğünde ona çok ağır hakaretler yapılarak, işkenceler yapılarak ve gözlerine mil çekilerek öldürüldü. Yerine geçen yeni imparator VII.Mihail imzalanan antlaşmayı kabul etmedi. 

Bu muharebenin sonuçlarıı ise şu şekilde ifade edilebilir; 

Malazgirt Savaşı sonrasında Anadolu kapıları Türklere açıldı.Bizans büyük bir bozguna uğratıldı.Anadolu topraklarında büyük beylikler kuruldu.Anadolu'da Türk devletlerinin temelleri atıldı.Abbasi ve diğer İslam ülkelerinin Türkler üzerindeki baskıları sona erdi.Bizans Anadolu'daki hakimiyetini kaybetti.

Malazgirt zaferi ile Anadolu kapılarını biz müslüman Türklere sonuna kadar açan Sultan Alparslan'ı, onun cengaver askerlerini ve bütün şehit ve gâziilerimizi hürmetle selamlıyor minnetle ve rahmetle anıyoruz. Mekanları Firdevsi âlâ olsun inşallah (الفاتحع)

Selam ve dua ile...

Av. Mustafa TAŞBAŞI

Araştırmacı Yazar

{ "vars": { "account": "G-BVBXRHTL2Y" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }