TBMM tarafından kabul edilen ve 09.11.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile birçok kanunda değişiklik yapılmıştır. 21 maddeden oluşan bu kanun ile kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırmak amaçlanmıştır.
Özellikle beklenen Marmara depreminin etkili olduğu bu kanun ile yapılan değişiklikleri sıralayacak olursak;
- İdari Yargılama Usul Kanunu’na geçici madde eklenerek, hasar tespit raporlarına dayalı açılan iptal davalarında sürecin ivedi olarak işlenebilmesi için yürütmeyi durdurma kararlarına karşı itiraz yolu kapatılmış, istinafa başvurma süreci de 30 günden 15 güne indirilmiştir.
- Bilirkişilik Kanunu’na eklenen geçici madde ile, etkili afet bölgelerinde usule tabi olmaksızın liste dışından da bilirkişilerin görevlendirilmesi mümkün kılınmıştır.
- Değişiklik yapılmadan önce rezerv alanı, ‘ yeni yerleşim alanı’ olarak tanımlanmışken, bu kanun ile bu tanım tamamen kaldırılmış ve ‘mevcut kentsel ve kırsal alanlar’ şeklinde anlamı genişletilmiştir. Böylelikle, üstünde yerleşim olsa bile yine de rezerv alanı olarak seçilebilecektir.
- Yeni düzenleme ile yapının riskli olduğunun tespitine yönelik süreçte, maliklere ayrı ayrı tebligat yapılmayacak, maliklerin öğrenebilmesi için, tespite ilişkin bilgileri içeren tutanak yapıya asılacak, e devlet üzerinden bildirim yapılacak ve muhtarlıklara 15 gün süreyle ilan edilecektir.
- Yeni düzenleme ile hak sahiplerinin en az üçte iki çoğunluğu aranmayıp, salt çoğunluk yeterli olacaktır.
- Riskli yapının tespiti , tahliye, yıktırma ve yapım gibi masraflarda, taşınmazın hem mevcut hem de yeni hali gözetilerek masraflar belirlenecek ve hisse oranlarına göre hak sahiplerinden tahsil edileceği, şayet hak sahibinin ekonomik durumu yok ise o zaman tapuda hak sahibi ile birlikte Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın esaslarına göre birlikte tescil edileceği, hak sahibinin başka konutu olmaması halinde hak sahibine ve evli ise eşine oturma imkanı verilecektir.
- Riskli yapıların tahliyesinin engellenmesi halinde kolluk güçleri müdahale edebilecek, engellenmesi halinde yetkililerin yazılı izni ile çilingir yoluyla açtırabilecektir.
Kentsel Dönüşümde yapılan söz konusu değişiklikler, hak sahiplerinin gerek sürece dahil edilmesinde gerekse bilgilendirilmesinde kısıtlayıcı özellikler taşımaktadır. Yeni düzenlemede amaç sürecin hızlandırılması olsa da, yaşanması kuvvetle muhtemel barınma krizine bir çözüm getirilmemiştir. Hal böyle iken, kentsel dönüşümde yapılan yeni düzenlemenin suistimal edilmeye çok açık olduğu, afet odağından oldukça uzak olduğu aşikardır.
Av. Arb. Arzu YAZAN