HEP-SEN Kocaeli Şube Başkanı Özgür Özçınar'in yaptığı açıklamada "Tüm alanlarda olduğu gibi Aile Sağlığı Merkezleri'nde (ASM) zor şartlarda en çok çalışıp da; hakkını maaş, taban ve teşvik ödemesi adı altında yeterince alamayan biz ebe, hemşire ve sağlık memurlarıyız. Sağlık hizmetinin sunumunda, tüm cephelerde en önde biz varız. İdari kısımlarda, hastanelerde ve aile hekimliğinde, 112'de yani vatandaşlarımıza asıl sağlık hizmetini biz veriyoruz. Hepimiz biliyoruz ki sağlık hizmeti; hekimi, hemşiresi, sağlık memuru, şoförü, hizmetlisi ile ekip işidir ama ne hikmetse iş, maaş ve ücretlere gelince her kriter bir mesleğe endeksli oluyor ve 13-14 kata varan adaletsiz bir ödeme sistem ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Özçınar, “Biz çok bir şey istemiyoruz, sadece hakkımızı ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu zamana kadar bu yandaş ve sistem sendikaları bizim sesimizi yeterince duyurmadı ve üç maymunu oynadı. Gelinen sonuç ortada yoksulluk sınırının altında maaş alıyoruz, ayın sonunu getiremiyoruz, kısacası geçinemiyoruz. Kimse kusura bakmasın, bu zamana kadar böyle geldi ama bundan sonra böyle gitmeyecek, artık hiç mütevazi değiliz. Çünkü sağlıklı nesiller biz ebe hemşire ve sağlık memurları sayesinde yetişiyor. Biz ki insanlığa hayat veriyoruz, cana can katıyoruz, hayat bizim ellerimizde doğumhanede başlıyor ve hayat bizim ellerimizde yoğun bakımda son buluyor. Bunun yanında ASM'deki kıymetli meslektaşlarımız gebelikten, doğuma ve sonrasında lohusalık sürecini takip ediyor. Doğum sonrası emzirme ve bebek bakımı gibi konularda kadınlara eğitim veriyor kısacası anneliği öğretiyor. Aşılama, büyüme gelişme takibi ile sağlıklı nesillerin yetişmesi için çalışıyorlar. Pandeminin gerçek kahramanları da bizleriz. Niye mi; aşıyı biz yaptık, filyasyonu biz yaptık, serviste ve yoğun bakımda Covid-19 hastasına hayatımız pahasına bakımı ve tedaviyi biz yaptık. Ama tüm bu emeklerimize rağmen bizim adımız bile anılmadı ve hakkımız verilmedi. Aldığımız kuru bir alkış" ifadelerini kullandı.

Yeni yayınlanan aile hekimliği ve ücret yönetmeliğine yönelik de konuşan Özçınar, “Eskiden beri süregelen hiç bir sorun çözülmediği gibi aksine Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan özellikle ebe ve hemşire arkadaşlarımızın iş yükleri artırılmıştır. Lohusa takibi Performansa eklenmiştir. Maaşa esas 4 bin olan nüfus 3 bin 500'e düşürülmüş olup, bundan kaynaklı 3 bin 500'den fazla nüfusu olan birimlerdeki hekim ve hemşireler mali kayba uğrayacaklardır. Sadece hekimin poliklinik sayısına endeksi olan teşvik oranı güncellenmiş ve 5 kaleme ayrılmış ama yine hekime verilen toplam teşvik tutanının 13'te biri hemşire ve ebe arkadaşlara reva görülmüştür. Her ne kadar olumsuz gibi görünse de hekimler açısından teşvikte bazı olumlu değişiklikler yapılmıştır. Asıl bu yönetmelik ebe ve hemşire arkadaşlarda büyük bir hüsrana yol açmıştır. Örnek vermek gerekirse 16 bin TL teşvik alan bir hekim tüm verileri tam olursa ve tüm çalışmaları yapmış olursa 47 bin liraya kadar teşvik alabilecekken, bin 500 lira teşvik alan bir hemşire arkadaş yeni düzenleme ile ancak 3 bin 500 TL'ye kadar alabilecektir. Sebebi de 13 kata varan teşvik katsayısı ve tavan uygulaması. Hekimler sözleşme bedelinin 3 katına kadar toplam maaş+taban+teşvik ödemesi alabilirken, hemşire ve arkadaşlar sözleşme bedelinin 1,5 katı maaş+taban+teşvik alabilmektedir. Bu tavan uygulamasından kaynaklı bir çok birimlerde Meslektaşlarımız hak ettiği teşvik ödemesini bile tam olarak alamayacaklardır. Bu mali uçurum Aile Sağlığı Merkezleri'nde eskiden de pek olmayan çalışma barışını daha da bozmuştur. Kısacası biz ebe, hemşire ve sağlık memurları için büyük bir haksızlık yapılmış ve hakları gasp edilmiştir. Ebe hemşireler olarak artık meydanlara inme zamanımız gelmiştir" dedi.

Özçınar, yeni yönetmelik için taleplerini şöyle sıraladı:

"Ebe ve hemşire arkadaşların aile sağlığı merkezine yerleştirilmesi hekimlerde olduğu gibi hizmet puanına göre olsun. Hekim inisiyatifinde kalmasın.

"Aile sağlığı merkezlerinde çalışan meslektaşlarımıza 'eleman ve çalışan' deniyor bunun yerine 'aile sağlığı hemşiresi' ifadesi getirilsin.

"Hekimlerin muayene odaları ile ilgili tüm standartlar belirlenmişken ebe ve hemşire arkadaşların çalışma odası ile ilgili bir standart bulunmamakta çok kötü şartlarda daracık odalarda ve hatta bir masayı 4-5 hemşirenin kullandığı aile sağlığı merkezleri mevcut. Bu sorun da çözülebilirdi.

"Biz beklerdik ki bir ASM'nin A ve B grubu olması durumda sadece hekimler değil hemşire ve ebe arkadaşların da görüşü alınması sağlanabilirdi. Ayrıca bu aile sağlığı merkezinde çalışan ücretli sağlık personelinin bir görev tanımı belli olması gerekir.

"Yeni düzenleme ile Sadece Hekimlere verilen cari gider ödeneği kaldırılıp ASM'lerin tüm giderleri İl Sağlık Müdürlüğü tarafından karşılanması sağlanabilirdi. Günümüzde maalesef Bazı ASM'lerde cari gideri cebine indirmeye çalışan bazı hekimler yüzünden meslektaşlarımız; yazın aşırı sıcak ortamlarda, kışın ise kombilerin yeterince yakılmaması sonucu buz gibi odalarda montla çalışmak zorunda kalıyor.

Murat Vilken: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumun vicdanını yaralıyor Murat Vilken: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumun vicdanını yaralıyor

"Asıl önemli konulardan birisi de izin sorunları. Bu izin sorunları da çözülebilirdi. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ve hemşireler yıllık izine ayrıldıkları takdirde yerine bakacak bir meslektaşıyla protokolü olmadığı takdirde ayrıldığı gün için maaşlarında kesinti yapılmakta. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ve hemşirelerin maalesef refakat izinleri bulunmamakta, İhtiyaç halinde sadece yıllık izin alabilirler. Kadın meslektaşlarımız en biyolojik hakları olan Doğum izinlerinde de maaşları yarı yarıya kesilmekte, hiçbir kamu çalışana böyle bir uygulama yapılmamaktadır.

"Kadrolu personelde olduğu gibi yabancı dil tazminatı, eş-çocuk yardımı verilmeli ve diğer kamu kurumlarında olduğu gibi yeterli bir tutarda giyim yardımı verilmeliydi.

"Diğer önemli bir konu da hastanelerde ve ASM'lerde güvenlik sorunu her geçen gün artıyor.

"2 ay önce Eskişehir ASM'de bir aile hekiminin saçları yolunup darp edildi, geçen hafta İstanbul'da 28 yıllık bir hemşire arkadaşımıza acil serviste karnına tekme atılıp, boynu çizildi. Daha saymakla bitmez. Tüm sağlık kurumlarında sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan insanlıktan nasibini almamış bu şehir eşkıyalarına en ağır ve caydırıcı cezalar verilmesini talep ediyoruz."

Kaynak: dha