Üçlü defansta genç Yusuf ve Mert çok aksamadılar, Skriniar’ı zaten söylemeye gerek yok.
İlk 15-20 dakika iki takım da kontrollü oynasa da, Glasgow Rangers biraz daha baskın gibi gözüktü. Nitekim birkaç şutları oldu ancak net bir pozisyonları yoktu.
25. dakikadan sonra ise Fenerbahçe oyuna hükmetmeye başladı.
Fenerbahçe’nin şutları 35. dakikadan sonra geldi. Önce En-Nesyri bir iki pozisyonda kaleyi yokladı. Doğrusu, ilk yarı 0-0 bitseydi Fenerbahçe’nin bu tempolu oyununa yazık olurdu.
İlk yarı 0-0 bitecek denilirken, 45. dakikada Szymanski hiç umulmadık bir pozisyonda golü attı. Topu çerçeveye estetik bir vuruşla çaktı, Rangers kalecisi ise sadece baktı: 1-0…
O ana kadar sahanın en kötüsü olan Szymanski, attığı bu golle kendini affettirdi ve Fenerbahçe’ye bambaşka bir hikayenin yolunu açmış oldu.
Maçın Norveçli hakemi ilk yarıda berbattı. Hele Talisca’ya verdiği bir sarı kart var ki, hiç ilgisi yok! O pozisyonda en fazla faul vermeyebilirsin. Bize göre faul ama yani orada “kendini aldatmaya yönelik hareket” teşhisi ile Talisca’ya sarı kart vermesi gerçekten hakemlik performansı açısından rezaletti.
Ayrıca hakem, çoğu takdir hakkını Glasgow Rangers lehine kullandı. Yani Fenerbahçe hem rakiple hem de hakemle mücadele etti.
Fenerbahçe zaten Türkiye’de yıllardır hakemlerle mücadele ediyor, Avrupa’da da karşımıza hakemler çıkıyor. Bunu anlamak mümkün değil.
Bir de bir penaltı pozisyonu oldu. Rangers’lı futbolcu ceza sahasında topla çıkarken kolunu barizce kullandı. Hakem baktı, VAR ise çağırmadı.
Fenerbahçe ikinci yarıya da etkili başladı. Sağdan Mert Müldür’ün nefis pasında yine Szymanski’nin sol kürek vuruşuyla golü buldu: 2-0…
Tadić + Džeko hamlesi, Mourinho’dan 74. dakikada geldi.
Sayısız gol pozisyonundan yararlanamadığımız maçın 90 dakikası 2-0 bitti ve maç uzatmalara gitti.
Mourinho, ikinci uzatmaya İrfan Can + Mert Hakan hamlesiyle başladı.
Uzatmaların ilk 15 dakikasında da etkili olan bizdik ve birçok pozisyonu cömertçe harcadık. Yalnız, kalecimiz İrfan Can’ın da hakkını verelim, kritik anlarda güzel kurtarışları oldu.
Fenerbahçe’nin iki penaltı pozisyonu oldu, hakem yine görmedi. Hele 120+3’te Kostić’in düşürülüşü net penaltıydı, onu da vermedi Norveçli hakem ve maç bitti, iş penaltılara kaldı.
Penaltılar biraz da kısmet işi ama olmadı maalesef… Sırasıyla Tadić, Fred ve Mert Hakan penaltıyı kaçırdı. Yazık oldu.
Türkiye son yıllarda böyle bir heyecan yaşamadı. Tebrikler çocuklar!
Maalesef olmayınca olmuyor. Geçen sene çeyrek finalde penaltılarla Olympiakos’a, bu sene de çeyrek finale girmeden yine penaltılarla Rangers’a elendik.
Canınız sağ olsun çocuklar. Şans yoktu. Elimizden geleni yaptık, güzel oynadık, çok gol pozisyonu bulduk, çok gol kaçırdık, çok iyi mücadele ettik ama olmadı.
Dört penaltı pozisyonu vardı ve bana göre ikisi net penaltıydı ancak Norveçli hakem oralı bile olmadı.
İnşallah ligde şampiyon oluruz. Bu takım, oyunuyla, mücadelesiyle ve alın teriyle bunu hak ediyor!