Araştırma metninin yazarı Öyküm Hüma Keskin, "Bu araştırmanın ödüle layık görülmesi, bize meseleye farklı perspektiflerden bakmanın ve tarafsız olmanın gücünü bir kez daha gösterdi" dedi.

Dijitalin yaygınlaşmasıyla birlikte bilgiye erişmek yalnızca birkaç saniye alırken, yanlış bilginin yayılması da aynı hızla tetikleniyor. Dünyadaki yanlış bilgi havuzuna karşı küresel mücadelede, gerçek bilgi savunucularını desteklemek için kurulan Uluslararası Doğruluk Kontrol Ağı (IFCN) ise 2014’den bu yana her yıl düzenlediği Global Fact’in 11’incisini Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da gerçekleştirdi. 26-28 Haziran tarihlerinde yapılan zirveye dünyanın dört bir yanından 500’den fazla teyit organizasyonu katıldı. Dört kategoride toplam 113 başvuru yapıldığı ödül töreninde, doğrulama platformu Teyit de ‘Filistin halkının toprak sattığı iddiasıyla ilgili neler biliniyor?’ başlıklı araştırmasıyla ‘En Yüksek Etki Ödülü’nü kazandı.

KESKİN: BU ÖDÜL, MESELELERE FARKLI PERSPEKTİFLERDEN BAKMANIN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ

İsrail - Filistin çatışmasına ilişkin tarihsel sorunlar ve iddialardan biri olarak, son dönemde tekrar dünya gündemine oturan Filistin halkının topraklarını satması meselesine ilişkin araştırma metninin yazarı Teyitçi Öyküm Hüma Keskin, konuya dair şu açıklamada bulundu:

“İsrail ve Filistin savaşı başladıktan sonra yeniden iddia edilen ‘Filistinliler zaten kendi topraklarını sattı, bugün olanlar müstahak’ gibi söylemler, yazı işleri ekibi olarak bu konuya eğilmemiz gerektiğini hissettirdi. Bu iddiayı araştırırken doğru ya da yanlış gibi kesin bir sonuca varamayacağımızı biliyorduk. Ancak, anlatılması gereken çok şey vardı. Bu araştırmanın ödüle layık görülmesi, bize meseleye farklı perspektiflerden bakmanın ve tarafsız olmanın gücünü bir kez daha gösterdi. Bizi bu ödüle layık gören dünyanın her yerindeki teyitçilere ve bu yazıyı yazmama olanak tanıyan bütün ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim.”

"ARAŞTIRMAYA GÖRE, TOPRAK SATIŞLARININ İSRAİL DEVLETİ’NİN KURULUŞUYLA DOĞRUDAN İLGİSİ YOK"

Toprak satışlarının İsrail Devleti’nin kuruluşuyla doğrudan bir ilgisi olmadığını saptayan Teyitçi Öyküm Hüma Keskin, araştırmasında verilerin İsrail’in kurulduğu tarihlerde toprak mülkiyetinin sadece %6 ila 7’sinin Yahudilere ait olduğunu ve çoğunluğunun Arap topluluklarının himayesinde bulunduğunu belirtiyor. Yahudi halkının yerleşim alanının genişlemesindeki esas sebebin, Filistinlilerin kendi rızasıyla topraklarını satması değil; saldırılar nedeniyle Filistinlilerin kitleler halinde yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldıkları olduğunu ortaya koyuyor.

SAKLICA : EN ÖNEMLİ ŞEHİR EFSANELERİNDEN BİRİNİ ANLAMAYA ÇALIŞTIK

Altı tema etrafında 60’dan fazla oturumun yapıldığı Global Fact 11’de Teyit adına ödülü alan Emre İlkan Saklıca ise araştırma hakkında, "Bu yazıyla o çatışmaya dair en önemli şehir efsanelerinden birini anlamaya çalıştık” ifadelerini kullandı.