Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile birlikte AK Parti tarafından parti genel merkezinde düzenlenen 'Filistin'in Geleceği Konferansı'na katıldı. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay'ın yönettiği 'Küresel Diplomasi ve Filistin'in Geleceği' başlıklı birinci oturumunda konuşan Bakan Fidan, bugün Gazze'de karşı karşıya kalınan trajedinin 70 yıldır devam ettiğini belirterek, "Uluslararası Arap ve İslam camiası maalesef güçsüz kalmış ve bu trajediyi bitirme konusunda başarısız olmuştur. Son 70 yıldır bölgede yaşayan insanlar ızdırap çekmekte ve hepimiz Filistin konusu nedeniyle bir utanç duyuyoruz. Bu trajedi, 7 Ekim'den bu yana yeni bir form aldı ve hiç kimse böyle bir şeyin tahayyülünde bile değildi. İş artık soykırıma geldi. Bir soykırım gözümüzün önünde meydana gelmekte ve uluslararası camia bunu durdurma noktasında çaresiz kalmaktadır" dedi.
'BİZLERİN EYLEME GEÇMESİ LAZIM'
Gazze'de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 42 bin insanın bilinçli ve sistematik bir şekilde hedef gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılar sonucunda hayatını kaybettiğini kaydeden Fidan, "Savaş terminolojisine baktığınız zaman bu kişiler, İsrail askerleri tarafından hedef alınıyor. Bazı askeri analistler 'çok fazla kadın ve çocuk öldürüldü; çünkü yapay zeka tarafından hedef belirlemesi yapıldı' diye söylüyorlardı. 'Yapay zeka 'vurun' diyor, makine öldürüyor' dediler. Kendilerinin ortaya koyabilecekleri en güzel ve en iyi bahane bu zaten, başka bir şey yok. Bu da insanlık değerlerine yapılan bir başka saygısızlık" diye konuştu.
Filistin meselesinin kökenine gidilmesi gerektiği vurgusunu yapan Fidan, "Bununla alakalı çok şey söyleniyor; ama çok az şey yapılıyor. Soykırım yapıldığının altını kalın çizgilerle çizmeliyiz ve hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizlerin bu nedenle eyleme geçmesi lazım. İkinci nokta ise soykırımdan daha büyük bir trajedi daha var, bu da uluslararası camianın takındığı tavır. Uluslararası camia ve sistem tamamıyla çökmüştür ve bu da görmüş olduğumuz bir sınav oldu ve sınavın sonucunda son 1 yıldır sistem çöktü" dedi.
'İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ GETİRMEMİZ LAZIM'
‘Dünya 5'ten büyüktür' demeye devam edeceklerini belirten Fidan, bölgede çözümün iki devletli yapıdan geçtiği vurguladı. Fidan, "İki devletli çözüm, Filistin ve İsraillilerin güvenliği için elzemdir. Bölgede İsrail halkına sorduğunuz zaman onlar da 'Filistin halkına bu verilmesi gerekiyor' diyor. Dostlarımızla birlikte son 1 yıl içerisinde iki devletli çözüm için çok çalışıyoruz. Netanyahu kendisi adına son 20 yıldır başarılı bir sistem oluşturdu ve iki devletli çözümü bölgede bile unutturdu. İki devletli çözüm gerçekleşmediği müddetçe bölgesel krizlere neden olacak. Bunu durdurabilmemiz ve çatışmanın bölgeye yayılmaması için adil bir şekilde meseleyi ele almamız ve iki devletli çözümü getirmemiz lazım. Her zaman bunun altını çiziyoruz; ama Netanyahu hükümeti uzun zamandan bu yana Filistinlilere devlet verme niyetini göstermiyor. Mevcut durumu İsrail'in güvenlik meselesiymiş gibi göstermeye çalışıyor. 'İsrail ve halkının, gelecek nesillerin güvenliğinin olabilmesi için iki devletli çözüme ihtiyacınız var ve bu tek çözüm opsiyonudur' diyoruz. Filistinlilerin kendi egemenlikleri olursa ancak bu gerçekleşebilir. Şu anda uluslararası camianın tamamına bir çağrı yapıyoruz. İki devletli çözümü lütfen benimseyin ve bunun için bastırın. Dostlarımız ve uluslararası camia sayesinde BM'ye bağlı 150'nin üzerinde ülke Filistin devletinin tanınması yönünde bir karar aldı ve Filistin BM'de artık temsil ediliyor, Genel Kurul'da diğer ülkelerin temsilcileriyle oturuyor. Bu tarihi bir başarıdır" ifadelerini kullandı.
'ABD, İSRAİL'İN PLANIN DESTEKLİYOR'
Fidan, birkaç ülke haricinde neredeyse her ülkenin Gazze'de derhal bir ateşkes, çok hızlı bir şekilde Gazze' ye ulaştırılacak insani yardımlar ve iki devletli çözümde mutabık olduğunu ifade etti. Fidan, ABD'nin kör bir şekilde İsrail'in planını desteklediğini ve bölgede çözüm konusunda yapılan işi daha güç hale getirdiğini aktararak, "ABD sadece bölgeyi değil aynı zamanda uluslararası sistemi domine ediyor ve veto gücüne de sahip. Şu anda ABD'de de İsrail politikaları ile ilgili iki kanat var. Bunlardan bir tanesi İsrail sınırlarının genişletilmesini savunuyor, İsrail ne yaparsa yapsın desteklemek istiyorlar. Fakat iki devletli çözümü destekleyen bir grup da var; ama İsrail'in soykırım yapmasını engelleyecek hiçbir şey yapmıyorlar. Bu iki kanat bu soykırımı durdurmak için herhangi bir şekilde fayda sağlamıyor. Sürekli olarak protestolar gerçekleştiriyorlar; ama bu da açıkçası hiçbir şeye değmiyor. Bu hepimiz için çok büyük bir husus ve hepimiz bunun farkında olmamız lazım. Maalesef, Avrupa'daki bazı ülkeler ABD'nin pozisyonu yüzünden ABD'nin politikalarını destekliyorlar ve herhangi bir soru sormadan bunu yapıyorlar" diye konuştu.
'İSRAİL ŞU ANDA HERHANGİ BİR BEDEL ÖDEMİYOR'
Fidan, insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması için ellerinden gelen çabayı harcamaları gerektiğini söyleyerek, "Bu, insanlığın bir numaralı önceliği olmalıdır. BM Genel Sekreteri de oradaki insani krizden dolayı oldukça endişeli. BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bir BM kuruluşu; Netanyahu hükümeti tarafından 'bir terörist organizasyon' olarak kabul ediliyor ve ona da saldırıyorlar. Kelimelerin ve diplomasinin artık sınırına geldik diye düşünüyorum. Uluslararası camianın artık hukuk yoluna başvurması, İsrail'in boykot edilmesi ve daha fazla desteklenmemesi gerekiyor. Her ne alanda olursa olsun uluslararası camianın İsrail'e desteği kesmesi gerekiyor. İkinci aşamaya geçmemiz lazım, eğer geçemezsek İsrail soykırıma devam edecek. İsrail şu anda bir ekonomik, askeri ve politika olarak herhangi bir bedel ödemiyor. Netanyahu hükümetinin bedel ödememesi durumunda herhangi bir şekilde süregelen soykırımı durdurmamız mümkün değil. Dolayısıyla, İsrail hükümetinin ve onu destekleyenlerin bir bedel ödemesi şart" dedi. Netanyahu hükümeti tarafından savaş çığırtkanlığının devam etmesinin ve savaşın Lübnan'a sıçramasının Gazze'yi unutmaya sebebiyet vermemesi gerektiğini vurgulayan Fidan, "Böyle bir tehlike de var. Uluslararası medya artık daha çok Lübnan'a odaklanmaya başladı. Bu savaş belki başka alanlara da sıçrayabilir. Lübnan’daki savaşın Gazze’yi unutturmasını engellemeliyiz" diye konuştu. (DHA)