Bir dizi program için İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Selçuk Belediyesi’nin işlettiği Meryem Ana Evi otoparkını devralması sonrası alanda eylem yapanları ziyaret etti. Burada işçilerle sohbet eden Özel, Meryem Ana'da kurulan seyyar başkanlık ofisine de ziyarette bulundu. Özel, Selçuk Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar ve görevli jandarma personeliyle de selamlaştı. Ardından açıklamalarda bulunan Özel, "Bu mücadelenin adı aslında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 31 Mart'ta kazandığı başarıyı hazmedememesidir. Bugün yaşanan o sürecin bir parçasıdır. Bundan önce her girdikleri seçimden birinci parti çıkmakla övünenler, seçim birinciliğinin kendilerine her imkanı verdiğini, geçmişlerini temizlediğini, gelecekle de tam bir meşruiyet alanı yarattığını düşünüp ona göre davranıyorlardır. Onlara göre seçim akşamları birer ünvan maçıydı. Kim kazanırsa altın kemeri alır, sözünün üstüne söz söylenmezdi. 31 Mart akşamı çok iyi hazırlandığımız, çok çalıştığımız, adaylarımıza çok güvendiğimiz bir sürecin sonunda seçimleri kazandık ve 47 yıl sonra birinci parti olduk. Kaybetmeyi biliyorduk, kazanmanın da ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunu bilerek ilk geceden itibaren 'Bu büyük seçim başarısı, nihai bir zafer, bize her şeyi yapabileceğimiz imkanlar yaratan bir sonuç' gibi algılamak ve algılatmak yerine, 'Milletin mesajını doğru okuyan, milletin iyi adaylara, iyi insanlara, çalışkan, dürüst, temiz belediyeciliğe verdiği destek ve olmayan yerlerde özlem' olarak nitelendirip ve ona göre çalışmaya başladık" diye konuştu.
'CHP’Lİ BELEDİYELER MİLLETİN GÖNLÜNE GİRMİŞTİR’
Var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz Sayın Erdoğan'la birlikte aynı şeyi yaptık. İkimiz de belediyelerin 2024 performanslarını ölçtürdük. Benim gördüklerim yüzümü güldürdü. Tayyip Bey'i de germiş, sinirlendirmiş. CHP'li belediyelerin neredeyse tamamı yaptıkları hizmetle milletin gönlüne girmişler ve seçildiği yerden çok ilerideler. Bunun alt kırılımları var. Onlar da biz de soruyoruz. Bu memnuniyet varsa neden? Memnuniyetsizlik varsa o da neden? Kim memnun, kim değil? Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyelerinin yaptığı işlerden en çok çocuğa dokunan kreş tartışması buradan çıkıyor. Kadına dokunan ve yoksulluğa dokunan kent lokantaları gibi, aşevleri gibi ya da verilen sosyal yardım kartlarıyla sağ elin verdiğini sol el görmeden yapılan doğru işler, bu ekonomik krizde vatandaşın gönlüne dokunmuş. Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vereni, vermeyeni memnun etmiş. Verilen doğal gaz destekleri, aylık protein desteği olarak günlük dağıtılan sütler, aylık dağıtılan etler, tarlada kalmış narenciyeler, her birisi bu ekonomik krizde insanların yüzünü güldürmüş. 31 Mart'ta bize her partiden verilen oyun farkında olarak söylüyoruz. 'Bu pazar seçim olsa kimi seçersiniz?' sorusuna Cumhuriyet Halk Partisi yanıtı yine birinci, her ay birinci. İşte bu durumda 'CHP ne yapıyorsa daha iyisini yapmalıyız' diyeceklerine örneğin Tayyip Bey, CHP 650 tane kreş açmış. Ekonomik krizde kreş 20 bin lira. Kadın çalışsa maaş kreşe gidiyor. O yüzden evde kalıyor. Ancak CHP, kimi yerde 500 lira kimi yerde 1200 lira kimi şehirde 2 bin liralık kreşleriyle hizmet veriyor. Kadınlar, çocuğun aldığı eğitimden, yediği iyi yemekten de memnun. Öbür türlü kendisi de bir maaş daha kazanıyor. Kocasının maaşı kiraya gidiyorsa kadının maaşı geçim oluyor. 'Bu çok büyük karşılık görüyor. Bütün Türkiye'de her mahalleye kreş açalım' deseler bizimle rekabet ederler."
'KARARI SİZ, MÜCADELEYİ BİZ VERECEĞİZ'
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Recep Tayyip Erdoğan'ı bütün milletimize şikayet ederim ki; Sayın Erdoğan seçimde bükemediğin bileği elindeki genel yönetim yetkisini kötüye kullanarak kırmaya çalışmaktadır. Biz yıllarca seçim kaybettik. Yenilmenin adabını bildik, kazandığımızda da onurumuzla kimseyi rencide etmeden dönüp işimize baktık. Hatta o günden sonra hiçbirimiz, partimizi utandıracak şımarıklığa ve kibre kapılmadık. Ama siz kaybetmeyi bilmiyorsunuz. Kaybetmeyi bilmeyen bir daha kazanamaz. Kaybedince de millete saygılı olacaksın. 'Bu sefer de CHP kazandı. Onlar çalışacak, milletimiz takdir edecek' diyeceksin. CHP neden kazanıyorsa bakıp onunla yarışacaksın, engel olmayacaksın, el koymayacaksın. Yapılan iş kanunsuz ve hukuksuz bir el atmadır. Bu otopark mafyalığıdır. Biz burayı işletiyor ve para kazanıyoruz. 600 işçi oradan aldıkları parayla Selçuk'a hizmet ediyor. Biz parayı hayırlı işlere harcıyoruz. Kursaktan ekmek geçiyor. Otopark mafyası gelmiş 'Buraya ben çökeceğim' diyor. Bu yapılan yanlıştır. Her biri bu milletin evladı jandarmayı, seçilmiş Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'in karşısına dikmek mafyalıktır. Kanunsuz emir vermeyin. Burada örgütümüz birlikte büyük bir mücadele veriyorlar. Biz de sonuna kadar arkalarındayız. Bu yapılan hazımsızlık, haksızlık, seçmen iradesini tanımamak ve tüm Türkiye'de yaptıklarının Selçuk'ta bir örneğidir. Bırakın hizmet edelim. Buna engel olursanız sanmayın ki millet arkamızdan çekilip sizin arkanıza dizilir. Aksine sizi ayıplarlar. Son uyarımı yapıyorum. Sayın Erdoğan siz 31 Mart akşamı milletin gönlünden düştünüz. Çok çalışırsanız gönlüne girersiniz. Ancak bu yaptıklarınızla milletin gözünden düşüyorsunuz. Bu millet, gözünden düşene bir daha dönüp bakmaz. Milletin gönlünden düşen mesajı alırsa bir şansı var. Ama milletin gözünden düşmeyeceksin. Kararı siz, mücadeleyi biz vereceğiz."
Soruları da yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti TBMM grup toplantısındaki 'CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor, belediye kazanabiliyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz' sözlerine ilişkin, "Bu, milletin kararını küçük gören üstenci bir dil. Seçimler sadece AKP için yapılıyor. Kazanırsa AKP kazanıyor, kaybederse AKP kaybediyor. Başka partiler, emekler, adaylar yok. Bu CHP'nin pırıl pırıl belediye başkanlarına, adaylarına ve onlar seçenlere hakarettir. Bu kibirli bir dildir. 31 Mart'ta cezalandırılan da bu dilin ta kendisidir" diye konuştu. (DHA)