Türk Medeni Kanunu’muzun 166/ maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ‘Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.” Hükmüne yönelik Ankara p18. Aile Mahkemesi’nin başvuru ile yapılan incelemede fıkranın iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı değerlendirmede, ‘İtiraz konusu kurala göre boşanma kararı verilebilmesi için daha önce açılan boşanma davasının reddine dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerektiği, anılan sürenin adil olmadığı, bu nedenle kuralın devletin temel amaç ve görevleriyle çeliştiği, kural nedeniyle eşlerin uzun sürelerin sonunda boşanabildikleri, bu durumun herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu öngören anayasal hükümle bağdaşmadığı, kuralda öngörülen sürenin ilgililerin evlilik dışı ilişki yaşamalarına neden olduğu, bu suretle kuralla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının yanı sıra devletin aileyi koruma yükümlülüğünün de ihlal edildiği belirtilerek’ ilgili hükmün Anayasa’nın 5., 12., 14., 17. Ve 41. Maddelerine aykırı olduğunu belirtmiştir.
19 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete de ilan edildiği üzere, bu karar Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 9 (dokuz) ay sonra yürürlüğe girecektir.
Av. Arb. Arzu YAZAN