Ümit Kalko, “Teknolojiyi eğitimle entegre ederek, pratik uygulamaları ve eğitim gerekliliklerini bir araya getirmemiz gerektiğini ifade ettik. Bu teknolojileri sağlıklı bir şekilde kullanan ve uygulayan kurumların, yapay zekanın dezavantajları yerine avantajlarına odaklanarak daha fazla ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Eğer yapay zeka gerçeğini göz ardı etmeden yelkenlerimizi bu rüzgara göre ayarlarsak, daha hızlı yol alabiliriz” dedi.

15’inci Boğaziçi Zirvesi dün İstanbul’da başladı. Zirvede Doç. Dr. Özgür Bolat moderatörlüğünde düzenlenen ‘Eğitim Sistemleri Değişen Dünyaya Nasıl Uyum Sağlayacak?’ başlıklı panelde eğitim sistemleri ve eğitim teknolojileri gibi konular ele alındı. Panele konuşmacı olarak katılan eğitim girişimcisi Ümit Kalko, teknolojiyi eğitimle entegre etmenin önemine vurgu yaptı.

‘YAPAY ZEKANIN EĞİTİME YAPACAĞI KATKILARI KONUŞTUK’

Milli Eğitim Bakanı Tekin, ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy'u kabul etti Milli Eğitim Bakanı Tekin, ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy'u kabul etti

Panelde konuşan eğitim girişimcisi Ümit Kalko, “Bugün Boğaziçi Zirvesi’nin 15’incisini gerçekleştirmek için buradayız. Dünyanın neresinde olursa olsun, eğitim, gelecek ve çocuklarımız hakkında konuşmak bizi mutlu ediyor. Bu en büyük keyiflerimizden biri. Bugün daha çok, önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacak eğitim teknolojileri ve yapay zekanın eğitime yapacağı katkıları konuştuk. Önümüzdeki 20, hatta 30 yıl içinde, dünyayı çok farklı bir gelecek bekliyor. Yüzyıllardır çok az değişen ya da uzun aralıklarla değişen toplumsal yaşam kültürümüz, artık her geçen ay bile hayatımıza çok yeni, yaşamı hızlandıran unsurların girmesiyle büyük bir değişim yaşıyor. Eğitim de bu değişimlerden uzak kalamaz” dedi.

‘20 SENE SONRA NEREDE OLMAYI HEDEFLEDİĞİMİZİ NET BİR ŞEKİLDE BELİRLEMELİYİZ’

“Yeni nesiller, çok farklı bir dünyaya doğuyor” diyen Kalko, “Bu nedenle, eğitimde hem özel okulların bu yeni döneme nasıl ayak uydurması gerektiğini hem de devletimizin yeni müfredatlarla ve altyapılarla bu süreci nasıl destekleyebileceğini konuştuk. Bugün, Hindistan’ın en büyük okul gruplarından birinin sahibi ve yöneticisi olan bir konuğumuz vardı. Hindistan’daki eğitim hakkında bilgi edindik. Biliyorsunuz, teknoloji denince Hindistan ön planda. Orada eğitim teknolojisinin nasıl kullanıldığını ve hangi noktaya geldiklerini bizzat kendilerinden duymak bize ilham verdi. Biz de Türkiye olarak, 20 sene sonra nerede olmayı hedeflediğimizi net bir şekilde belirlemeli ve eğitim içeriklerimizi bu doğrultuda revize etmeliyiz. Bunu gerçekleştirecek olanlar da yine öğretmenler olacak” ifadelerini kullandı.

‘YAPAY ZEKA GERÇEĞİNİ GÖZ ARDI ETMEDEN YELKENLERİMİZİ BU RÜZGARA GÖRE AYARLARSAK, DAHA HIZLI YOL ALABİLİRİZ’

Eğitim teknolojileri hakkında konuşurken, bu teknolojilerin hayatın bir parçası haline geldiğini ama bunun bir amaç değil, bir araç olduğunu unutmaması gerektiğini vurgulayan Kalko son olarak şunları söyledi:

"Akıllı tahta değil, 'akıllı öğretmen' kavramının hala ön planda olması gerektiğini ve öğretmenlerin eğitim teknolojilerini gerçekten layıkıyla kullanmalarının önemini konuştuk. Teknolojiyi eğitimle entegre ederek, pratik uygulamaları ve eğitim gerekliliklerini bir araya getirmemiz gerektiğini ifade ettik. Bu teknolojileri sağlıklı bir şekilde kullanan ve uygulayan kurumların, yapay zekanın dezavantajları yerine avantajlarına odaklanarak daha fazla ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Eğer yapay zeka gerçeğini göz ardı etmeden yelkenlerimizi bu rüzgara göre ayarlarsak, daha hızlı yol alabiliriz. Bu konuları ele aldığımız keyifli bir toplantı oldu. Umarım herkes de bundan keyif almıştır.”

RCM Reddy ise Hindistan’daki eğitim deneyimlerinden örnekler sunarak eğitim sistemi hakkında bilgiler verdi. Reddy, Hindistan’daki eğitim teknolojisinin nasıl kullanıldığını ve hangi noktaya gelindiğini aktardı.

Kaynak: dha