AK Parti Aydın İl Gençlik Kongresi, Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Aydın milletvekilleri Mustafa Savaş ve Seda Sarıbaş, AK Parti MKYK Üyesi Umut Tuncer ve AK Parti İl Başkanı Gökhan Ökten ile partililer katıldı. Kongrede konuşan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu ülkede millet için siyaset yapan şehit Başbakanımız Menderes ve arkadaşlarını darağacına gönderenler lanetle anılırken o zor günlerde bu demokrasi mücadelesini verenler, bugün milletin ulaştığı aydınlığa o günden hayatları pahasına katkı verenler olarak milletin gönlünde yer ettiler. Onun için gençlik kollarımızın, gençlerimizin demokrasiyle, siyasetle, Türkiye'nin geleceğiyle ahdini tazelemesi anlamına gelen bu kongrelerin Aydın’da başlamasının tarihi bir önemi vardır. Bu kongrenin yapıldığı günlerde tarihi bir dönemeçten de geçiyoruz. Bu tarihi dönemeç, bölgemiz açısından ve dünya açısından ülkemizin etrafındaki coğrafya merkezli birçok siyasi gelişmeye de ev sahipliği yapıyor. Yukarımızda Ukrayna- Rusya Savaşı devam ediyor. Aşağıda maalesef Gazze’deki soykırım bütün dünyanın gözünün de devam ediyor. Ülkemizin sağında İran'la İsrail arasındaki çatışma devam ediyor. Balkanları takip ettiğimizde oradaki gündemin giderek sıcak bir hal alığını görüyoruz. Tüm bunun ortasında ülkemiz bir istikrar adası olarak demokrasisini koruyan, ekonomisini büyüten, geleceğe birlik ve beraberlik içerisinde yürüyen, altyapısını tamamlamış ve yeni ufuklara yürüyen bir ülke olarak bütün bu olumsuz tablolarda pozitif olarak ayrışmakta. Bunun sebebi sizlerin bu salonları doldurarak bu kongrelere gelip destek vererek, omuz omuza birlik ve beraberlik içerisinde bu dayanışmayı göstererek bütün bu yol yürüyüşümüze verdiğiniz destektir” dedi.
'BUGÜNLERDE YAŞANAN OLAYLARI İLERİDE İNSANLAR TARİH KİTAPLARINA OKUYACAKLAR'
“Tarihin gözünüzün önünde gerçekleştiği olayları büyük bir teşkilatın içerisinde, büyük bir liderin peşinde bizzat yaşayarak görüyorsunuz” diyen Çelik, "Bugünlerde yaşanan olayları ileride insanlar tarih kitaplarına okuyacaklar. Allah nasip ederse ileride çocuklarımız, torunlarımız olduğunda bu olayları, ders kitaplarına okuduklarında siz diyeceksiniz ki 'Biz o günlere şahidiz’. Komşumuz kardeş Suriye'de gerçekleşen olayları hep beraber görüyoruz. Başından beri biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini, Suriye'nin milli egemenliğine saygı gösterilmesini ifade ettik. Başından beri biz 'Suriye Suriyelerindir, buraya dış güçler karışmamalıdır, buraya dış iradeler herhangi bir şekilde Suriye halkına dayatmada bulunmamalıdır' dedik. Suriye'de dış dayatmaların olmaması gerektiğini söylediğimiz gibi aynı zamanda Suriye'de terör örgütlerinin de olmaması gerektiğini söyledik. Artık bugün itibariyle Suriye'de yeni bir gerçeklik var, yeni bir gerçek var ve yeni bir durum var. Bugünden itibaren Suriye'deki bu durumun Suriye halkın iradesi doğrultusunda bir yönetim oluşturmasını çok arzu ediyoruz" dedi.
Ömer Çelik, Suriye’de oluşturulacak yeni yönetimin toplumun tüm kesimlerini kapsaması gerektiğine vurgu yaparak şöyle konuştu:
"Oradaki bütün etnik grupları, bütün mezhep içeren, mezhep grupları ve etnik gruplar arasında hiçbir şekilde şiddete yol açmayan, geçmişteki acıların bir daha yaşanmasına müsaade etmeyen kapsayıcı bir yönetim modelinin oluşması en büyük arzumuzdur. Türkiye'de ölümden kaçtıkları için misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimize karşı faşizan söylemler kullananlar karşısında Cumhurbaşkanımız, partimiz ve Cumhur İttifakımız insani değerlerin yanında durdu. Bu kardeşlerimizin bir gün onurlu ve gönüllü bir şekilde ülkelerine döneceğini her zaman ifade ettik. Ama 'Hiç kimseyi ölüme göndermeyiz' dedik. Geçmişte çeşitli zamanlarda yaşanmış sıkıntıların bir daha yaşanmamasını, ülkemizin alnına kara leke sürülmemesi gerektiği ifade ettik. Cumhurbaşkanımız defalarca bu konu siyasi gündem haline getirilmesine rağmen hiçbir şekilde kardeşlik hukukundan geri adım atmadı. Kardeşlerimizin can emniyetini koruma iradesinden geriye bir adım atmadı. Bu insanların ölüme terkedilmemesi karşısında bugün ülkelerine dönen bu insanlar, ülkelerinde yeniden özgürlüğüne kavuşan insanlar niçin o törenlerde Türk bayrağını sallıyorlar, Türk bayrağı gösteriyorlar. Çünkü Türkiye'nin kardeşliğine bir kere daha teşekkür ediyorlar."
'SURİYE’YE İYİLİKLE YAKLAŞAN DOSTLARA İHTİYAÇ VAR'
Suriye’ye iyilikle yaklaşan oranın özgürlüğü için onurlu yaşam hakkı için onlara destek olacak dostlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Çelik, “Kuşkusuz bu dostların başında bir kardeş olarak Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şimdiye kadar üzerine düşeni yaptı bundan sonrasında da yapacaktır. Başkaları gibi Suriye'ye baktığımızda orada petrol kuyuları görmüyoruz. Suriye'ye baktığımızda orada doğal gaz kaynakları görmüyoruz. Biz orada insanları, kardeşlerimizi, aynı bölgeyi paylaştığımız kader arkadaşlarımızı görüyoruz. Aramızdaki kaderdaşlığı görüyoruz. Aramızdaki ortak duyguyu, tarihi bağları ve bölgemizde gelecekte vefayı beraber paylaşmayı ve barışı beraber paylaşmayı hep beraber inşa edebileceğimiz kardeşlerimizi görüyoruz. Onun için arzu ettiğimiz şey Suriye'de bir daha mezhep kavgası, baskıcı yönetimlerin, etnik gruplar arasında kavgaların olmamasıdır. Bütün dinlere mensup Suriyelerin özgürlük içerisinde ve güven altında yaşayabilmelidir. Türkiye oraya baktığı zaman kardeşlerini görür. Ama bugün birileri PKK terör örgütünü belli bölgelere yerleştirdi. Silah verdi ve donattı. O bölgelere baktığımızda Suriye'nin petrol kaynaklarını yüzde 90'ının, doğal gaz kaynaklarının yüzde 50’sinin birileri tarafından terör örgütünün yerleştirildiği bölgeler olduğunu görüyoruz. Burada yapılmak istenen Suriye için bir iyilik değildir. Burada yapılmaya çalışılan bölgemiz için bir iyilik değildir. Bölgemizdeki insanlar için bir iyilik oluşturmak değildir. Tam tersine oradaki kardeşlerimizin zenginliklerini gasp edip ülkemize dönük terör tehdidi oluşturup bölgemizde daha çok kan ve daha çok gözyaşının oluşmasına yol açmak isteyenlerin tutumudur. Ama Cumhurbaşkanımız başımdan itibaren kararlı bir irade ortaya koydu. Gerek ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize gösterdiğimiz kardeşlik hukuku çerçevesindeki yaklaşımımız gerekse Suriye'deki birbirinden farklı etnik ve mezhebi gruplara her zaman kardeşçe ve eşit bir biçimde yaklaşmamız bugün gelen noktada Suriye'nin geleceğe güvenle bakmasına imkan vermektedir" diye konuştu.
Suriye'de şu grubun ya da bu grubun yanında olmadıklarını ifade eden Çelik, "Bütün Suriyelilerin yanındayız. Bütün Suriyelileri temsil eden bir yönetim oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Esat rejiminin çökmesinden sonra barışçıl bir şekilde bir geçiş dönemi olması ve Suriyelilerin tamamının iradesini yansıtan bir yönetimin ortaya çıkması en büyük arzumuzdur. Gazze’de soykırımı gerçekleştirenler de uluslararası hukukun, insanlık mahkemesinin önünde hesap verecekler. Türkiye tarihin doğru tarafında durmuştur. Siyasi çizgimiz, Cumhurbaşkanımız tarihin doğru tarafında durmuştur. Şimdiye kadar gelinen noktada bütün bir bölge için nasıl bir barış ve güvenlik kaynağı olduğumuz görülmüştür." dedi.
'EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİ CUMHURBAŞKANIMIZDIR’
Ömer Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
"Buradaki birtakım terör örgütlerinin herhangi bir şekilde Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi temsil etmediğini de biliyoruz. Suriye'deki Kürt kardeşlerimiz de buradaki PYD, YPG terör örgütünün ortadan kalkmasıyla birlikte özgürlüklerine kavuşmuş olacaklardır. Böylece Türkmen, Arap, Kürt bütün etnik gruplar Sünni’si, Şii’si, Müslüman'ı, Hristiyan’ı bütün Suriyeliler geleceğe onurlu bir şekilde bakabilecekler ve burada herkesin bildiği gibi en büyük destekçileri Cumhurbaşkanımızdır, en büyük yol arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bugüne kadar böyleydi, bundan sonra da böyle devam edecek. Tabii bütün bunlar olurken ne oluyor değerli arkadaşlarım? Biz dünyadaki her gelişmeyi takip ederken Cumhuriyet Halk Partisi'nden garip garip açıklamalar geliyor. Suriye'de denklem değişmiş, tablo değişmiş neredeyse. Cumhuriyet Halk Partisi Suriye'deki olayları yıllar öncesinden takip ediyor. Bana, bugün birisi sordu. Dedi ki 'Her gün televizyonlarda bile görülmesine rağmen Cumhuriyet Halk Partisi Suriye'deki olayları anlamakta niye bu kadar aciz duruma düşüyor? Dedim ki onlar bırak Suriye'deki olayları anlamayı, kendi partileri içinde ne olup bittiğini anlayamıyorlar ki Suriye'yi anlasınlar, bölgeyi anlasınlar. Onun için sizin bu salonlarda bir araya gelerek oluşturduğunuz bu birlik, bu salonlarda bir araya gelerek oluşturduğunuz kardeşlik damla damla büyüyerek Büyük İstiklal Okyanusu'nu oluşturuyor. Biliyorsunuz bundan önceki genel başkanları sık sık Cumhurbaşkanımıza hiç utanmadan 'diktatör' diyor. Bizim de ona verdiğimiz bir cevap vardı, 'diktatör dediğin tankı, topu, tüfeği gördüğü zaman tankın arkasına saklanır. Halkından korkar, topun, tüfeğin arkasına saklanır. Ona diktatör denir' diye. Ama 15 Temmuz gecesi namlular Cumhurbaşkanımıza çevrildiği zaman Cumhurbaşkanımız siz gençleri, siz kardeşlerimizi yanına alarak tankın, topun, tüfeğin üzerine yürüdü."
'BU YOLU BIKMADAN DEVAM ETTİRECEĞİZ'
Çelik, partililere yönelik yaptığı açıklamada ise "Çok büyük bir liderle yürüyorsunuz ve çok önemli bir siyasi okulun içindesiniz. AK Parti'nin içindesiniz. Bunun kıymetini bilin ve bugün tarih şekillenirken dünyanın her tarafında, bölgede bir sürü olay olurken, bütün bunların içerisinde siz bu büyük siyaset okulunun, büyük bir liderin siyasi yürüyüşünün en genç ve en dinamik yolcularısınız. Onun için yarın tarih şekillendiği zaman siz bugünlerin şahidi olarak bugünleri izlemiş, bugünleri takip etmiş arkadaşlarımız olarak işte Türkiye'nin geleceğine daha güçlü bir şekilde imza vuracaksınız, daha güçlü bir şekilde damga vuracaksınız ve Türkiye'yi hiçbir şer şebekesine, hiçbir karanlık odağı bırakmadan geleceğe bu şekilde yürüyeceğiz. Genç kardeşlerimiz, genç kız kardeşlerimiz bölgemizde kan ve gözyaşı akarken işte şefkatin siyasetini, sevginin siyasetini, birliğin ve dirliğin siyasetini AK Parti'de gerçekleştiriyoruz, AK gençlikle gerçekleştiriyoruz. Onun için bu yolu bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, aynı güçle, aynı kuvvetle, hiçbir şekilde geri adım atmadan devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.